11. Hukuk Dairesi 2016/10577 E. , 2018/4029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/10/2015 tarih ve 2010/484-2015/846 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29/05/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı arasında 5 yıl süreli distribütörlük sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca Kütahya bölgesinde pazarlama ve dağıtım işini üstlendiğini, davalıya satış, dağıtım ve pazarlama bedeli olarak 50.000,00 USD ödendiğini ve bayilerin oluşturularak davalı şirkete ait mamullerin satış, dağıtım, pazarlama ve reklamının yapıldığını, ancak davalının sözleşmeden doğan edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkil şirketin distribütörlüğünü üstlendiği bölgede, bu distribütörlüğe bağlı olmayan, ancak davalı şirket tarafından yetki verilen yeni ve bağımsız bayilikler verilerek davalı şirketin ürün ve hizmetlerinin satış, dağıtım ve pazarlamasının yapıldığını, müvekkilinin müşteri portföyünün düşmesine neden olunduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, davalı şirketin servis hizmeti, satış desteği verme edimlerini yerine getirmediğini, davalının komisyon ücretlerini tek taraflı değiştirdiğini, bu nedenle müvekkili açısından sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini, müvekkili tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşmenin münfesih konumda olduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.000 USD ürün ve hizmetlerin satış, dağıtım ve pazarlama hakkı bedeli, 1.000 TL komisyon bedeli, 1.000 TL yatırım ve reklam giderleri bedeli, 1.000 TL demirbaş giderleri bedeli, 1.000 TL mahrum kalınan kâr bedeli, 1.000 TL bayi zarar bedeli ve 1.000 TL portföy tazminatı bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan distirübütörlük anlaşmasının davacıya münhasır satıcılık yetkisi vermediği, davacının bulunduğu 5. bölgede davacı dışında bayilik konusunda yetki verildiğinin tespit edilemediği, davacının komisyon giderlerinde değişiklik sonrası çalışmaya devam ettiği, kaldı ki davacının daha sonradan değişen komisyon giderleri sebebi ile zarara uğradığını iddia etmesinin MK. 2. maddesine aykırı olduğu, taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığından davacının pörtföy tazminatı talep edemeyeceği, yine bilirkişiler tarafından distiribütörlük sözleşmesinin feshin haklı olduğunu belirtildiği, davacının komisyon artışı ve aynı bölgede katlanılmayacak oranda bayii yaratılması nedeni ile sözleşmenin dayanılmaz hale geldiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin haklı nedenle feshine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının komisyon artışı ve aynı bölgede katlanılmayacak oranda bayii yaratılması nedeni ile sözleşmenin dayanılmaz hale geldiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 17.10.2006 tarihli Superonline Distribütörlük Sözleşmesinin 3.maddesinde, sözleşmenin konusunun Superonlıne ürün ve hizmetlerinin distribütör tarafından bayilere ve müşterilere satılması, dağıtılması ve pazarlanmasına ilişkin hüküm ve koşulların belirlendiği, yine sözleşmede Ek-1 belgesinde bölgelerin ve distribütör sayılarının belirlendiği, davacının distribütörlüğünü aldığı 5. bölgede 2 distribütör ve 35 alt bayi olabileceği düzenlenmiştir. Davacı vekili, şirketin hisselerinin bir başka şirkete satılması sonucunda oluşan yeni şirketlerin müvekkilinin bilgisi dışında aynı bölgede başkalarına distribütörlük ve bayilikler verdiğini ve hatta Superonline ürünlerinin satış ve pazarlamasını anılan bölgedeki illerde faaliyet gösteren tüm Turkcell bayileri ve satış kanalları üzerinden pazarlamaya, satmaya başladığını, bu nedenle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürmüştür. Mahkemece bu konuda Turkcell’e yazı yazılmışsa da yazı yazılan firma tarafından bu konuda yeterli bilgi verilmemiştir. Bu durumda aynı bölgede başkalarına distribütörlük ve bayilikler verilip verilmediğine ilişkin hususların araştırılarak bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil edip etmediği ve haklı nedenle fesih oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.