12. Ceza Dairesi 2018/8401 E. , 2019/5198 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ...’ ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.240,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Konya (kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/12/2010 tarihli ve 2010/817 esas, 2010/1248 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde suçun uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunması sebebiyle uzlaştırma bürosuna gönderilmesini takiben, uzlaştırma bürosunca mağdurun ölmesi nedeniyle uzlaştırmanın sağlanamadığı gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine, hükmün bütün sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına, kamu davasının düşürülmesine ilişkin Konya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2018 tarihli ve 2018/90 esas, 2018/59 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/7. maddesinde yer alan, "Soruşturma evresinde mağdur veya suçtan zarar görenin ölümü hâlinde uzlaştırma işlemi sonlandırılır. Kovuşturma evresi için Kanunun 243 üncü maddesi hükmü saklıdır." şeklideki, 5271 sayılı Kanunun 243/1. maddesinde yer alan, "Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler." biçimindeki, 231/11. maddesinin ise, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, mağdurun katılan sıfatı bulunmadan ölmesi ve mirasçılarının davaya katılma durumlarının bulunmaması dikkate alındığında, uzlaştırma işlemlerinin gerçekleştirilemeyeceğinden bahisle hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 26/11/2018 gün ve 94660652-105-42-13623-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2018 gün ve 2018/96909 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Konya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/90 esas 2018/59 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.