Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/47697
Karar No: 2016/2070
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/47697 Esas 2016/2070 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/47697 E.  ,  2016/2070 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı ... vekilleri avukat... avukat ... diğer davalı ..ekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı... yetkililerinin tanıtımını yaptığı bir çeşit japon eriğinin dikiminin tavsiye ve teşvik edildiğini,ücretsiz fidan ve danışmanlık vadedildiğini,...yaptığı ihale sonucu fidanların 2008 ocak ayı içinde teslim edildiğini, ücretsiz denildiği halde fidanlar için ücret ödemek zorunda kaldığını, verilen fidanları dikip gereği gibi bahçe tesis ederek bakımını yaptığı halde ürün alamadığını, 2012 yılı mart ayında ilçe tarım yetkililerine başvurduğunu ancak sonuç alamadığını bildirerek 9.11.2012 tarihinde açtığı davası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 70.374 TL zararının yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, süre aşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 36.743.08 TL nin davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; Dava dışı ... yaptığı ihale sonucu davalı firmadan aldığı fidanların ücretinin belli bir kısmının köylüden alınarak dağıtıldığı, projenin davalı Bakanlık tarafından yürütüldüğü, 2008 yılı ocak ayında fidanların teslim edildiği, davacının fidanları dikip bahçe tesisi ettiği ancak ürün alamadığı gerekçesi ile diğer köylülerle birlikte 2012 yılı mart ayında ilçe tarım müdürlüğüne başvurduğu, rapor düzenlendiği, dosyada alınan bilirkişi raporunda fidanların 2008 yılında dikildiği, 2009 yılında meyveler çiçeklenmeden hemen sonra toplanacağı, 2010 yılında verime başlayacağı ve artarak devam edeceği, 2011 yılında tam verime geçeceğinin bildirildiği eldeki davasını 9.11.2012 tarihinde açtığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Tohumculuk Kanununun kapsam başlıklı 2.maddesinde “ Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.”şeklinde düzenleme getirilmiştir.Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı ile gerekli izinlerin alınmasının bu kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde, kanunun bu süreçte yer alan gerçek ve tüzel kişiler için uygulanması gerekir. Üretilen fideler madde kapsamında ifade edilen tohum ve türevlerine ilişkindir. Yine, 5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesi fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler. Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.”hükmünü içermektedir. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı fidanların istenen özelliklerini göstermediğini, engeç fidanların ilk meyve verme tarihi olan 2010 tarihinde öğrendiği halde az yukarıda açıklanan madde kapsamına uygun olarak öğrenmeden itibaren 6 ay içinde eldeki davasını açmadığı anlaşılmaktadır.Yasa hükmünde bahsedilen süre,hak düşürücü nitelikte olup, taraflar ileri sürmese bile resen nazara alınıp uygulanması gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında; davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacı ... davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi