3. Hukuk Dairesi 2014/18127 E. , 2015/4350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SARAYKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2014
NUMARASI : 2012/384-2014/207
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; taraflar ve vekilleri gelmediler. Açık duruşmaya başlandı. İşin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, davalının düğün yaparken 30.000,00 TL borçlandığını, paraya ihtiyacı olduğunu iddia ederek nişan ve düğün sırasında takılan tüm ziynet eşyalarını geri vermek vaadiyle müvekkilinden aldığını, ancak ziynetleri bozdurarak bir kısmı ile kız kardeşine kalan kısmı ile abisine araba almaları için verdiğini iddia ederek; kişisel eşya olan ziynetlerin aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelleri toplamı olan 25.000,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, abisi ve ablasına araba almadığını, davacının ziynetleri evden ayrılırken yanında götürdüğünü savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; hayatın olağan akışına ve Yargıtay kararlarına göre ziynet eşyalarının taşınabilir eşyalardan olduğu, kadının zilyetliğinde olduğuna dair karine bulunduğu, davacının karinenin aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır.
Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle müstakil Aile Mahkemesi bulunan yerlerde müstakil Aile Mahkemesinde, müstakil Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir.
Görevli ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraf ileri sürmese dahi yarıgılamanın her aşamasında re"sen gözetilir.
Somut olayda; davacı boşanma istemi ile birlikte ziynet eşyalarının da iadesini talep etmiş, dava aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açılmış, mahkemece, 05.12.2012 tarihli ön inceleme tutanağı ile davacının ziynet alacağı talebinin boşanma dosyasından tefriki ile yeni esasa kaydına karar verilmiş, dosya Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/384 esasına kaydedilmiş ve dava asliye hukuk mahkemesince incelenerek karara bağlanmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir.
Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.