19. Hukuk Dairesi 2015/18434 E. , 2016/8612 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine...1. İcra Müdürlüğü" nün 2014/2931 sayılı dosyasından 53.000-TL bedelli bir adet senede dayalı olarak takip başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa hiçbir şekilde 53.000 TL bedelli senet vermediğini, senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin daha önceden davalıya 3.000-TL bedelli bir senet vermiş olduğunu, eğer imza müvekkiline ait çıkar ise o senette tahrifat yoluyla takip konusu senedin oluşturulmuş olabileceğini, senetteki tarihler dışındaki yazıların müvekkiline ait olmadığını belirterek, takip dosyasındaki senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiş, ancak duruşmadaki beyanında, savcılık soruşturmasında aynı iddialarla ilgili olarak rapor alındığını ve sonucunda da takipsizlik kararı verildiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının imzaya yönelik itirazının gerek savcılık soruşturmasında alınan kriminal raporu ve gerekse ATK raporu ile çürütüldüğü, senedin tarihleri ve imza kısmı dolu olarak davacıdan alındığı ve boş senede 53.000-TL yazarak icraya konulduğunun zaten davalının kabulünde olduğu, boş bir senedin imzalanarak verilmesinin mümkün bulunup, bunun geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, bononun tedavüle konulmadan önce unsurlarının tamamlanmasının yeterli olduğu, senedin anlaşmaya aykırı biçimde doldurulduğunun yazılı bir belgeyle ispatlanmasının gerektiği, davacının borcunun olmadığını resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemediği gerekçeleriyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imza inkarına ve senette tahrifat nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili olup, takip hukukundan kaynaklanan davalara bakan mahkemelerdir. İcra Hukuk Mahkemelerinde yapılan bilirkişi incelemesi genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemez. Yine, ceza soruşturması sırasında yetersiz mukayese belgeleri üzerinde yapılan incelemeye dayalı olarak düzenlenmiş olan bilirkişi raporu da, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip bu kararın kesinleşmiş olduğu da dikkate alındığında hükme esas alınamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve bedelde tahrifat olup olmadığı yönünde usule uygun bilirkişi incelemesi yaptırılıp, imzanın davacıya ait olduğunun ve tahrifat olmadığının anlaşılması halinde bedelsizlik yönünden ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek, deliller değerlendirilip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.