Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/13
Karar No: 2015/1675
Karar Tarihi: 17.06.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/13 Esas 2015/1675 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/13 E.  ,  2015/1675 K.
  • KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ İSTEMİ
  • OBJEKTİF DEĞER ARTIŞ ORANI
  • YIKIK VE HARABE GÖRÜNÜMLÜ TAŞINMAZ
  • KÖY İÇİNDE BULUNAN TAŞINMAZ
  • YAPI DEĞERİNİN TESPİTİ
  • KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 10
  • KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 11
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 46

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Siirt Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.06.2012 gün ve 2012/637 E., 2012/1426 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 12/11/2012 gün ve 2012/16908 E.-2012/22100 K. sayılı ilamı ile;
(… Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın konumu, köy içinde ve üzerinde yapı bulunması hususları gözetilerek, objektif değer artıcı unsurun % 100 oranında alınması gerekirken, daha az kabulü ile düşük bedel tespiti,
2-Taşınmaz üzerindeki yapı yıkık ve kullanılmaz nitelikte olsa bile halihazırdaki durumuna göre yapı değeri tespit edilerek bedele dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Davacı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı K.H.K."nin 58. maddesi uyarınca harçtan muaf olmadığı halde, harçtan bağışık kabul edilerek aleyhine harca hükmedilmemesi,
4-Kabule göre de; hükmedilen bedel nazara alındığında taraflar lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı idare vekili; davalılara ait Siirt İli Merkez İlçesi Kelekçi Köyü 502 parsel sayılı taşınmazın 139.00 metrekarelik kısmının Ilısu Barajı ve HES, Rezervuar(Göl) sahası inşaatında kalması nedeniyle kamulaştırılmasına karar verildiğini, davalılara yapılan tebligat üzerine görüşmeye gelen davalılardan Z.. ile 26.10.2011 tarihinde yapılan uzlaşma komisyonu ve pazarlık görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, diğer davalıların ise uzlaşma komisyonu ve pazarlık görüşmelerine katılmadıklarını, bu nedenle de anlaşma sağlanamadığı beyanla sözkonusu taşınmazın 139.00 metrekarelik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve D.. M.. adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespitine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel Mahkemece; davanın, yapılacak olan Ilısu Barajı ve HES Baraj Gölü alanı nedeniyle davalı adına kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, davacının Kamulaştırma Kanunu"nun 8. maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak pazarlık çağrısında bulunduğu, pazarlığın gerçekleşmemesi üzerine davanın açıldığı, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyün Siirt ilinin merkeze en uzak köylerinden biri olduğu, ulaşım imkanının son derece kısıtlı olduğu, köyiçi araziler ile diğer arazilerin konum olarak birbirine fazla bir üstünlüğünün bulunmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyün köy içi arazileri ile köy civarı ve köy dışı arazileri arasında konum ve buna bağlı olarak değer itibariyle fark bulunmadığı, dolayısıyla köy içinde bulunan taşınmazların "objektif değer artışı" oranının % 100 alınmasının hakkaniyete uygun olmayacağı; yine dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yıkık ve kullanılamaz haldeki yapıya ilişkin değerlendirmede ise; mevcut yapının halihazırda kullanılamayacak ve tamiri mümkün ve/veya ekonomik olmayacak derecede yıpranmış ve de harabe görünümü almış yapılar sınıfına girdiği, kullanılamayacak derecede yıkık halde olduğu ve harabe görünümünü andırdığı, olduğu gibi kullanılmasının mümkün olmadığı, onarılarak eski hale getirilmesinin imkansız ve ekonomik olmadığı, onarım bedelinin inşa bedelinden fazla olduğu, ancak tamamiyle yıkılıp yeniden inşa edilerek bina görünümü kazandırılabileceği, yıkık ve harabe yapıdan istifade edilmesinin mümkün olmadığı ve herhangi bir değer ifade etmediği belirtilerek önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını davalılar vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu Siirt İli Merkez İlçesi Kelekçi Köyü 502 parsel sayılı taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alınarak objektif değer artış oranının % 100 olarak belirlenmesinin gerekip gerekmediği ve dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan yıkık ve kullanılamaz durumdaki yapının değerinin belirlenerek kamulaştırma bedeline eklenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
I.Davalılar vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinde; taşınmazın cins ve nevinin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların, her unsurun ayrı ayrı değerinin, kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerinin ve özellikle yapılarda resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarının ve yıpranma payının, ayrıca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin esas alınarak bedel takdiri gerektiği öngörülmüştür.
Anılan 11. maddede, kamulaştırılan taşınmazın bedeli belirlenirken taşınmazın değerini etkileyen tüm unsurların dikkate alınması ilkesi getirilmiştir.  
Kanunun lafzı ve ruhu göz önüne alındığında; ana ilke taşınmazın ve üzerinde bulunan muhtesatın gerçek değerinin tespit edilmesidir.
Esasen, Anayasa’nın 46/1.maddesinde, “Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu Tasarısı gerekçesinde de, 11.maddede sayılan ölçütlerin Anayasa’nın 46. maddesindeki unsurlar göz önünde tutularak düzenlendiği belirtilmiştir.
Somut olayda dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı kurum elemanları tarafından hazırlattırılan 10.08.2011 tarihli kıymet taktiri komisyon raporunda; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan harabe yapıya 7,751.00 TL bedel belirlendiği, taşınmazın zemin metrekare değerinin ise 4 TL/m2 olarak tespit edildiği, 2 ziraat mühendisi, 1 inşaat mühendisi ve 2 mülk bilirkişisi tarafından düzenlenen 29.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda da; dava konusu taşınmazın köyiçi mevkiinde olduğunun açıkça belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında; mahkemece, dava konusu taşınmazın konumu, köy içinde bulunması, üzerinde yapının olması gibi özellikleri dikkate alınarak % 100 oranında objektif değer artışı uygulanması suretiyle taşınmazın zemin değerini belirler nitelikte ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının, değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesapları ile yıpranma payı da gözönüne alınarak yapı değerini tespit eder mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması gerekirken, taşınmazın konumu itibariyle % 100 objektif değer uygulanmasının doğru olmadığı ve yıkık ve harabe görünümü almış olan yapının bir değer ifade etmeyeceği yönündeki kabulü ile kamulaştırma bedelinin düşük tespiti ve bu yöne ilişkin direnme kararı isabetsizdir.
Hal böyle olunca; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
II.Davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, bozma ilamının (4) numaralı bendinde yer alan bozma nedenine uyulmuş olmasına göre, açık biçimde yeni hüküm niteliğindeki bu karara karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
O halde, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: A) Yukarıda (I.) bentte davalılar vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine
B) Yukarıda (II.) bentte davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 5.HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi