14. Hukuk Dairesi 2015/13810 E. , 2018/3522 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.10.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal"ini, ayrıca davalıya ait köpeğin uzaklaştırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının bahçesine kendi salonuna bakacak şekilde güneş kolektörü yerleştirdiğini, yüksek hacimli sıcak hava üfleyen güneş kolektörünün doğrudan salonuna ve bahçesine üflemesi nedeni ile davacının bahçesine çıkıp temiz hava alamadığını, davacının KOAH hastası olduğunu, bu nedenle güneş kolektörünün sesinden ve havayı kirletmesinden rahatsız olduğunu, ayrıca davalının sokak köpeğini bahçede bağlı tutarak havlanmasına neden olduğunu, havlayan köpek sesinden yaz aylarını davacı ve ailesinin uykusuz geçirdiğini, davacının kızının “multipl skleroz” hastası olması nedeni ile kuduz aşısı yapılamadığını, bu nedenle davacının yanına kızlarının gelemediğini, davalıya ait sokak köpeğinin uzaklaştırılmasını ve güneş kolektörünün çevreye rahatsızlık vermeyecek bir noktaya taşınması talep edilmiştir.
Davalı vekili, ısı kolektörüne ait düzeneğin usulüne uygun kurulduğunu, çevreye rahatsızlık vermeyecek şekilde önlemlerin alındığını, davalıya ait köpeğin kimseyi rahatsız etmediğini, aşılı olduğunu bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve ısı pompalı kalorifer tesisatının kimseyi rahatsız etmeyecek bir noktaya taşınmasına, davalı tarafından beslenen köpeğin uzaklaştırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
TMK madde 683"deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’ nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Taşınmaz malikinin katlanma yükümlülüğü tamamen mülkiyetin içeriğinden doğmaktadır. Mülkiyet geniş haklar, buna bağlı yetkilerin yanında, söz konusu ödevlerle birlikte bir bütündür. Anayasanın 35. maddesinde de mülkiyet hakkının kamu yararına sınırlandırılabileceği ve mülkiyet hakkının toplum yararına aykırı kullanılamayacağı öngörülmüştür.
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların ... kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya ... fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı, davalı ile komşu olduklarını, davalının güneş kolektörünü kendi penceresine bakacak şekilde koyduğunu, gürültü ve hava kirliliğine neden olduğunu, bunun kaldırılmasını ve sürekli havlayan köpeğinden rahatsız olduğunu, uzaklaştırılmasını istemiştir.
Mahkemece aldırılan 22.9.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; mevcut hali ile cihazın üstünün kiremit çatı ile kapatıldığı, etrafının tel ve ince sineklik ile örtüldüğü ve komşu parsele çok yakın olduğu, davalı tarafından yaptırılan ısı pompalı kalorifer tesisatının ısı pompasının çalışması anında çıkarmış olduğu ses desibelinin mevcut hali ile 64 desibelden fazla olacağı ve ... katında kalorifer tesisatı akşam ve geceleri çalışacağından sesin çok daha fazla duyulacağını, cihazın kış gelmeden kaldırılması gerektiğini, ancak makine mühendisine ulaşılamadığından ötürü desibel ölçümü yapılamadığını belirtmiştir. ... Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü 23.3.2015 onay tarihli yazısında ise ölçüm sonuçlarına göre gürültü seviyesinin Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği uyarınca 5 dBa"nın altında olduğu ve yönetmelikte belirlenen sınırı aşmadığı tespit edilmiştir.
Belediyece verilen cevaptan sonra hazırlanan 30.07.2015 havale tarihli bilirkişi ek raporunda ise; makine mühendisi olarak belediyece yapılan ölçümde kendisinin bulunması gerektiği halde bulunamadığını, yapılan gürültü ölçüm raporunda mekan ve zaman belirtilmediğini, muhtemelen mesai saatlerinde yapıldığını, kalorifer tesisatının genellikle geceleri çalıştırıldığını, belediyece hazırlanan raporun aksine 5 dbA" nın üstünde bir gürültü olacağını, literatürde ısı pompası olarak geçen dava konusu cihazın üstünün kapatılamayacağını, mimari projede 3 mt olması gerekirken 1.3 mt civarında olup komşu parsele çok yakın olduğunu, ısı pompasının yerinin derhal değiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Duruşmada dinlenen tanıklar; dava açıldıktan sonra davalının sadece kış aylarında ısı kolektörünü çalıştırdığını; ancak, meydana çıkan ses nedeni ile kışın da evlerine gelmek istemediklerini, dava konusu tesisatın çevreye yaydığı siyah lekeden dolayı davacının bahçeye dahi çıkamadığını, davalıya ait köpeğin gelen geçene ısıracak gibi havladığını, bundan rahatsızlık duyduklarını beyan etmişlerdir.
Bilirkişi raporları ile birlikte diğer deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu cihazın ve davalıya ait köpeğin davacıya ne şekilde zarar verdiği somut olarak tespit edilemediği gibi bilirkişi raporu ve belediyece dosyaya sunulan ölçüm raporları da çelişki arzetmekte olup, dava konusu ısı pompasının ayrıca hava kirliliğine neden olup olmadığı tespit edilememiştir. Öncelikle davalı ve davacının komşu olup olmadığının tespiti bakımından davacı ve davalıya ait ... kayıtları getirtilmeli ve davalının ısı kolektörünün kullanması nedeniyle ne kadar ses çıktığı ve cihazın hava kirliliğine neden olup olmadığı; ayrıca, köpeğin havlaması sonucu davacının zarar görüp görmediği konusunda raporlar ve beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeli; özellikle, zararın varlığı açık bir şekilde saptandığı takdirde nasıl ve ne şekilde giderileceğine ilişkin alınması gereken önlemler bilirkişi vasıtasıyla belirlenmeli, hüküm sonucunda bu önlemlerin nelerden ibaret olduğu açıkça yazılmalı, ondan sonra işin esasına girilerek infaza elverişli hüküm kurulmalıdır. Noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.