13. Hukuk Dairesi 2015/24414 E. , 2016/2047 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tüketicinin bankadan 25.000.00-TL meblağlı 60 ay vadeli bireysel kredi kullandığını, davalının ilgili kredinin 17/10/2011, 16/11/2011 ve 16/12/2011 tarihli taksitlerini ödemediğinden bankaca ... 11. Noterliğinin 20/01/2012 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname göndererek 20/01/2012 tarihi itibari ile 25.300.00-TL"ye ulaşan alacağın bir hafta içerisinde ödenmesi aksi halde alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağını doğacak icra dava harç ve giderleri ile vekalet ücretinin de tarafına ait olacağını ihtaren bildirildiğini, davalı borçlunun 30.785.00-TL"lik alacak için ödeme emri ile ilamsız olarak ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2013/10555 Esas sayısı ile takibine geçildiğini, ödeme emri davalıya tebliğ edildiğini, davalı da borca itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki davada, davalı tarafından ödenmeyen kredi alacağının tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile yüzde 20 icra inkar tazminatı istemiş, mahkemece davanın kabulüne, hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. İncelenen dosya içeriğine göre de; tüketici kredisinden kaynaklı olan ve hesap kat edilen alacağın miktarı davalı yanca bilinebilir olmakla, artık dava konusu alacağın likit olduğunun da kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün karar bölümünün üçünçü paragrafının ilk satırında yer alan “ hüküm altına alınan alacağın”sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine “asıl alacağın" sözlerinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.