2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16491 Karar No: 2015/46
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/16491 Esas 2015/46 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/16491 E. , 2015/46 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, davalı-karşı davacı (koca)"nın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise, davacı-karşı davalı (kadın)"ın kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, taraflar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşit derecede kusurlu kabul edilmiş iseler de, Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi gereğince, ceza mahkemelerinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz. Ceza mahkemesindeki adli tıp raporu ve tanık beyanlarından kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığının kabulü gerekir. Davacı-karşı davalı (kadın)"ın aşırı kıskanç davranışlar gösterdiği somut tanık beyanı ile kanıtlanamadığından ve kocanın eşini balta ile tehdit etmesi olayından sonra evlilik birliği uzun süre devam etmiş bulunması nedeniyle hoşgörü ile karşılandığından, bu olaylar kusur tesbitine esas alınamaz.Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı (kadın)"ın evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekten kaçındığı, davalı-karşı davacı (koca)"nın ise eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve eşinin annesi ile görüşmesini kısıtladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı (kadın)"a oranla davalı-karşı davacı (koca)"nın daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu bakımdan, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri isabetli değil ise de, davacı-karşı davalı (kadın)"da boşanma davası açtığından, evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamıştır. Az kusurlu olan davacı-karşı davalı (kadın)"ın boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğinden, davalı-karşı davacı (koca)"nın boşanma davasının kabulüne karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Bu sebeple, davacı karşı davalı (kadın)"ın, davalı-karşı davacı (koca)"nın kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının reddi ile boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar verilmiş (HUMK m. 438/son) ve davalı-karşı davacı (koca)"nın tüm, davacı-karşı davalı (kadın)"ın bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Yukarıda birinci bentte açıklandığı gibi, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı- karşı davacı (koca) ağır kusurludur. Mahkemece tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı karşı davalı (kadın)"ın maddi ve manevi tazminat talebinin (TMK. md. 174/1-2) reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ;Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple maddi ve manevi tazminatlar yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Anafarta"ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Kader"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.01.2015 (Pzt.)