15. Hukuk Dairesi 2014/4301 E. , 2014/6477 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... Mak. San. Tic. Ltd.Şti. arasındaki davadan dolayı ... 17. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.02.2013 gün ve 2012/46-2013/84 sayılı hükmü onayan Dairemizin 08.05.2014 gün ve 2013/4583-2014/3196 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, temliknameye dayalı olarak davalı temlik alan tarafından yapılıp kesinleşen ilâmsız icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 08.05.2014 gün 2013/4583 Esas-2014/3196 Karar sayılı onama ilâmına karşı davacı vekilince yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
... 3. Noterliği’nin 20 Kasım 2009 gün 17327 yevmiye nolu temliknamesi ile davacı ... dava dışı ... Grup İnşaat Tur. San. Tic. Ltd.Şti’den ... 3. Noterliği’nin 09.10.2009 tarih 17052 yevmiye nolu temliknamesi ile temellük ettiği alacağın 68.600,00 TL’lik kısmını davalı şirkete temlik etmiştir. Temliknamede bedelin davalıdan nakden ve tamamen alındığı belirtilmiştir. Davacı, temlikin ivazsız olduğunu ileri sürmesine rağmen bu iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamış, davalı vekili temlikin ivazlı olduğunu ve dava dışı borçlu şirkete verdikleri jeneratör karşılığı düzenlendiğini savunmuştur. Temlikname içeriği ve dosya kapsamına göre temlikin ivazlı olduğu anlaşılmaktadır, mahkemenin kabulde temlikin ivazlı olduğu yönündedir.
Somut olayda davacı temlik eden, davalı temellük eden, dava dışı ... Grup İnşaat Ltd.Şti’de borçludur. Temlik ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 169/1. maddesinde alacağın temlikinin ivaz karşılığı yapılmış olması halinde temlik edenin alacağın temlik zamanında mevcudiyetini garanti etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir. Bu hüküm gereği temlik konusu alacaktan dolayı ivazlı temlikte bulunan temlik eden garanti eden gibi sorumlu olur. Ancak, alacağı devralanın devredene rücu edebilmesi başka bir anlatımla temlik edenin sorumlu tutulabilmesi, borçludan alacağının tahsili için gerekli her çareye başvurmuş olmasına rağmen alacağını tahsil edemediği hususunu ispat etmesi koşuluna bağlıdır (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 04.05.1965 gün, 1965/2342-2383 E.K, 11. Hukuk Dairesi’nin 03.01.1980 gün/1980/80-401 E.K, 13. Hukuk Dairesi’nin 03.04.1986 gün 1986/1275-1998 E.K ve yine 13. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2009 gün 2009/5396-9350 E.K sayılı ilâmları). Somut olayda davalı temellük eden tarafından bu temliknameye dayanarak dava dışı borçlu şirkete tahsil için her türlü girişimde bulunulmasına rağmen alacağın tahsil edilmediği ileri sürülüp ispatlanamamıştır.
Bu durumda mahkemece, alacağı temellük eden davalının temlik eden davacıya karşı başvurma hakkı henüz doğmadığından hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi yerine, rücu ön koşulu gözden kaçırılarak davanın reddi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama ilâmının kaldırılması ve mahkeme kararının bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemizin 08.05.2014 gün 2013/4583 Esas, 2014/3196 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.