20. Ceza Dairesi 2015/9677 E. , 2017/1968 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
2-24.04.2009 (Sanıklar N... hakkında)
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
..., tebliğnamede sanık olarak gösterilmiş ise de bu sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme dışında tutulmuştur.
A-Sanıklar.... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1-TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK "nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddeden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
2-Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan "... uyuşturucu esrar maddelerinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de" ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1)Sanık hakkında, 17.03.2009 ve 11.04.2009 tarihlerinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçları nedeniyle 07.09.2009 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, mahkemece 11.04.2009 tarihli olaya ilişkin olarak sanıklar .... ve .... hakkında Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/358 esas sayılı dosyasında aynı eylem nedeniyle ikinci kez dava açıldığı bu nedenle 18.09.2009 tarihli tensiple birlikte sanıklar ... ve ...hakkında açılan kamu davasının tefrik edilerek ayrı bir esas kaydına karar verildiği anlaşılığından, tefrik kararı verilen Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin dava dosyası ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin 16.11.2015 tarihli 2015/1456 esas ve 2015/7114 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.07.2010 tarihli 2009/358 esas 2010/348 karar sayılı davası derdest ise davaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyaların bu dosya içine konulması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek; fiillerin tek suç, ayrı suç ya da zincirleme suçu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2)TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK "nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3)Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddeden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.