BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/853 Esas 2022/61 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/853
Karar No: 2022/61
Karar Tarihi: 27.01.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/853 Esas 2022/61 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/853 Esas
KARAR NO: 2022/61
DAVA: İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ------- sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın kendileri tarafından davalıya ihbar edildiğini ve davalının da davaya dahil olduğunu, yapılan yargılama neticesinde davanın tüketici lehine sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, bunun üzerine tüketicinin müvekkil firma aleyhine-----icra takibi başlattığını, malın iade sebebinin üretimden kaynaklanan ayıp olduğunu, bu nedenle de bu giderlerden davalının sorumlu tutulması gerekirken tüketicinin sadece müvekkil firmaya dava açmış olduğundan bu giderlerin müvekkilden tahsil edildiğini, bu nedenle de yapılan ödemeler için davalıya rücu edilmesi gerektiğini, öncelikle ihtar gönderildiğini, fakat davalı/borçlunun ihtara cevap dahi vermediğini, bunun üzerine bahse konu İcra dosyası ile takibe geçildiğini ancak davalı/borçlunun kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, Arabuluculuğa başvurmalarına rağmen davalı tarafın bu konuda da uzlaşmadığını ile sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla davanın kabulü ile ----- sayılı dosyasındaki davalı borçlunun haksız ve yersiz olan itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itirazın nedeniyle davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının satmış almış olduğu başvuruya konu ürünlerin üretiminin---tarafından sağlandığını,---- yıllardır üretim yapıp aynı zamanda bayilik verdiğini, ------- tüm üretimlerini sıkı bir denetim altında başarı ile yürüttüğünü, -------sayılı davasında verilen kararın davalı olan ---davacı olan---- karşı istinafa kadar uzatmış olup istinafta davanın esastan reddine kararı verildiğini, -----dava konusu ürünlerin üreticisi konumunda bulunduğunu, söz konusu ürünlerin geç teslimi ile ilgili herhangi bir ihbarın müvekkil şirkete iletilmediğini, davacının her ne kadar ürünlerin teslim anı ile hasarlı gelmiş olduğunu belirtmişse de müvekkili şirket bayisi tarafından ürünlerin teslimi aşamasında sorunsuz teslim edildiğine dair teslim formunun davacıya sunulduğunu ve davacının bu tutanağı imza altına aldığını, davacının ----- gibi bir süre sonrasında müvekkili şirket yetkililerinden servis talep ederek darbe izlerinden oluşan sorunlarını belirttiğini ve bunların teslim anı itibariyle var olduğunu belirtip, belirtilen sorunların gizli ayıp niteliğinde kabul edilemeyeceği gibi geçen süre ve teslim formu nazara alındığında davacıya ücretli onarım/parça değişimi seçenekleri sunulmuşsa da herhangi bir teklife kabul eder yaklaşım sergilemediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114 ve 115. hükümleri ışığında husumet eksikliği sebebi ile müvekkil şirkete açılan işbu davanın reddi gerektiğini ileri sürerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:------, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK'nın 67.maddesi gereğince İtirazın iptali ve tazminat (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete rağmen taraf vekillerinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanları üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri ve incelemeleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ----- sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.'nın 67.maddesinde;---- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.---- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ---- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ----Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.------ Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır." hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin, ---- dosyasından davalı-borçlu hakkında bayilik sözleşmesi kapsamında dava dışı üçüncü kişi tüketicilere ayıplı mal nedeniyle ödenen paranın rücuen tahsili için icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce icra takibine dayanak yapılan---- ilamı getirtilerek incelenmiştir. Buna göre dava konusu koltuk takımının ayıplı olduğu gerekçesiyle davacı şirket aleyhine hüküm kurulmuş ve ----- sayılı dosyasından yapılan takip sonucu davacı tarafından üçüncü kişi davacı/tüketiciye ödeme yapıldığı görülmüştür. Anılan mahkeme kararın gerekçesinde koltuk takımı olan ürünün tamamen ayıplı olduğu ve bu ayıbın imalattan kaynaklandığına yer verilmiş ve bu dosyada dava davalıya ihbar edilmiştir. Filhakika, dosya kapsamında bayilik sözleşmesi kapsamında davalı üreticinin ayıptan sorumlu olmadığının savunulmadığı ve bu yönde bir bilgi ve belge sunulmadığı, taraflar özelinde uyuşmazlığın ayıplı maldan kaynaklanmadığı ve bu nedenle ayıp ihbar süresinin ve ayıba karşı tekeffül hükümlerinin işbu davada uygulama yeri olmadığına göre davalı şirketin üretici firma olarak üretici/imalatçı sıfatıyla ayıplı maldan dolayı üçüncü kişiye ödenen paradan haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olacağı ve davacı bayinin bu yönde uğradığı zararı tüm ferileriyle birlikte tazmin etmesi gerektiği inancı oluşmuştur. Binaenaleyh davacı şirketin davasını, TMK'nın 6 ve HMK'nın 190 maddeleri gereğince ispatladığı sonuç ve kanaatiyle taleple bağlılık ilkesine göre faiz tür ve oranı ile ödeme tarihinden itibaren faiz işletilebileceği de gözetilerek davacının davasının kabulü ile, davalı-borçlunun ----- yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise----- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da tacir sıfatı da gözetildiğinde icra takip dosyası ve dayanak mahkeme kararı itibariyle borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Dolayısıyla alacak/borç muayyendir. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verilmesi ve tazminatın amacıda değerlendirildiğinde İcra İflas Kanunu'nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın ----- icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK'nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhine hüküm verilen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi ---- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK'nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ------ karşı yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın -----icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 441,57 TL karar ve ilam harcına 73,56 TL peşin harç, 5,00 TL. tamamlama harcı ile icra dosyasında alınan 32,32 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 330,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ------- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 73,5 TL peşin harç, 5,00 TL. tamamlama harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 51,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 192,20 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,rilmesine,
8-)6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,---------
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK.'nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar itibariyle (6.461,17 TL<8.000,00) İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.