4. Hukuk Dairesi 2021/3030 E. , 2021/2658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itiraz hakem heyetince itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 29.01.2019 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 46.810,66 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuru talebinin kabulü ile 46.810,66 TL’sinin 09.08.2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ... Sigorta A.Ş’den tahsili ile başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiile dayalı tazminat davalarında kusurun belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, başvurana (davacıya) 2918 sayılı KTK’nın 52/16. maddesine göre asli kusurlu olduğu, davalıya ait sigortalı araç sürücüsünün ise kusurunun olmadığı rapor edilmiştir.
Soruşturma dosyasında ise, kaza tespit tutanağına göre davalı sigortalı aracın kusurlu olmadığından dolayı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir.
Başvuran (davacı) vekilinin başvuru dilekçesi ile birlikte dosyaya sunduğu 12.04.2019 tarihli trafik bilirkişisinden alınan kusur raporunda ise davalı sigortalı araç sürücüsünün ilk geçiş hakkını motosiklet sürücüsüne (başvurana) vermesi daha sonra geçmesi gerekirken kurallara riayet etmediği, doğrultu değiştirme manevrasını aykırı şekilde kontrolsüzce sola dönüş yaptığı esnada karşı yönden gelen başvuranın (davacının) şeridi üzerinde çarpması neticesinde asli (%75) kusurlu olduğu, başvuranın (davacının) ise motosikletin hızını, aracın teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda olduğu halde bu kurala riayet etmemesinden tali (%25) kusurlu olduğu belirtilerek hükme esas alınmıştır.
Bu yönüyle kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan rapor arasında çelişki mevcut olup bu çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyasıda getirtilerek, Adli Tıp Kurumu, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kurulundan, önceki raporların da irdelendiği, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Gerçek zarar miktarı; hak sahibi olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Somut olayda, davacı tarafça meydana gelen kaza neticesinde yaralanmasına ilişkin maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan 25.02.2020 tarihli aktüer raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak 46.810,66 TL maddi tazminat hesaplanmış;anılan rapor Uyuşmazlık Hakem Heyetince benimsenerek başvurunun kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı aktüer raporda hesaplanan zararın fahiş olduğu itirazında bulunulmuş, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar tazminat hesabında bakiye ömürlerin tespitinde Daire"miz içtihatları uyarınca TRH 2010 tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanması gerekir ise de temyiz edenin sıfatına göre aleyhe bozma yapılamayacağı dikkate alınarak %1.8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplanması bozma nedeni yapılmamış olmakla birlikte hesaplamada bilinen dönem ve bilinmeyen döneme ilişkin cetvel mevcut ise de ayrıntılı tablo ve cetvellerin yer almaması ve davacının bakiye ömrününde raporda belirtilmemesi nedeniyle denetlenememektedir. Buna göre İtiraz Hakem Heyetince, davacının zararının hesaplanmasında, bakiye ömür belirlendikten sonra, bilinen ve bilinmeyen (aktif-pasif dönem) döneme ilişkin ayrıntılı tablo ve cetvellerin yer aldığı, davalı vekilinin itirazlarını da karşılayan usulüne uygun, denetime elverişli, açık ve anlaşılır hesap raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.