Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2295
Karar No: 2015/1663
Karar Tarihi: 17.06.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2295 Esas 2015/1663 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/2295 E.  ,  2015/1663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 3.Tüketici Mahkemesi
    TARİHİ : 09.04.2013
    NUMARASI : 2013/13 E-2013/378 K.

    Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.07.2010 gün ve 2007/464 E.-2010/597 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan TOKİ ve Soyak A.Ş. vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 19.04.2012 gün ve 2011/646 E.-2012/10833 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı, “Soyak Olympiakent“ adıyla bilinen projede yer alan daireyi davalı TOKİ adına vekaleten davalı S..A.Ş.’den “Taşınmaz Satış Sözleşmesi” ile satın aldığını, davalıların satış sırasında reklamını yaptıkları projede müşterilerine satın alacakları daire/villa ile birlikte 1 milyon m2 arazi üzerinde, 450 bin m2 yeşil alan içerisinde 50.000 ağaçla çevrili, yüzme havuzları, yürüyüş, koşu ve bisiklet parkurları, buz pateni ve buz hokeyi pistleri, basketbol ve tenis kortları, İlköğretim okulu, ticaret merkezi, vb. beklentilerin üzerinde sosyal ve sportif imkanlar sunarak, kaliteli, sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir yaşam alanı inşa ve teslim edileceğinin ilan edildiğini, ancak sitenin genel çevre duvarının ve demir parmaklıklarının dahi büyük ölçüde tamam olmadığını ve vaat edilen “24 saat özel güvenlik” sisteminin işlemediğini, site çevresinin 50.000 ağacın varlığı bir yana neredeyse çıplak bir görüntüye sahip olduğunu, site içinde site sakinlerine ait olacağı vurgulanan özel yaşam ve spor kompleksi vaat edilmesine rağmen vaad edilen spor kompleksinin toki’ye ait 518 nolu ada üzerinde kaldığını ve fiili durumu itibarıyla çevre duvarı ve güvenliğinin olmaması sebebiyle kamuya açık hale dönüştüğünü, davalıların yaptıkları reklam ve tanıtımlarla kendisini kasten yanılttıklarını ve ayıplı mal sattıklarını, bu nedenle dairede önemli bir değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 7.304.00 TL ye çıkartmıştır.
    Davalı Soyak İnşaat. A.Ş., davalı Toki’ye vekaleten satış yaptıklarını, hukuken taraf olmadıklarını beyanla davanın husumetten reddi gerektiğini, esas yönden de satılan taşınmazda ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı Toki, inşaatın onaylı projeye uygun yapıldığını, tanıtım ve reklam broşürlerine aynen uyulduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, 518 adadaki spor kompleksinin proje kapsamında bulunmadığını, her sitenin yüzme havuzlarının ve sosyal tesislerinin olduğunu, her sitenin demir parmaklıklı duvarının bulunduğunu, dışarıdan birinin kontrolsüz girişinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 1.000.00 TL nin dava tarihinden, 6.304.00 TL nin ıslah tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı, satıcı TOKİ’ye vekaleten Soyak İnşaat ve ticaret A.Ş’den “Soyak Olympiakent” adlı projeden daire satın almış ve aldığı bu bağımsız bölüm davacıya tapuda devir edilerek fiilen de teslim edilmiştir. Davacı, davalıların satış sırasında reklamını yaptıkları projede yapılması ilanlarla vaad edilen hususların yerine getirilmediğini, özellikle 518 nolu ada üzerine inşa edilen spor kompleksinin tapusunun bağımsız bölüm maliklerine verilmeyip, TOKİ üzerinde bırakıldığını ve spor kompleksinin sadece site sakinlerinin kullanımına sunulması gerekirken, kamuya da açıldığını, ileri sürerek, bu ayıplar nedeniyle satın aldığı taşınmazda meydana gelen ekonomik eksikliğin tazminini istemiştir. Davacının davasında tanımladığı bu durumun (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2.11.2011 gün ve 2011/13-453 esas 2011/651 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere) açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için her hangi bir hileye başvurmadıkları, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Ayrıca davacının 4077 sayılı kanunun 4.maddesi gereğince malın teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde davalılara ayıp ihbarında bulunmadığı da tartışma konusu değildir. Öyle ise mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDENLER : Davalı TOKİ ve Soyak A.Ş. vekilleri

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalılardan TOKİ ve Soyak A.Ş. vekillerinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davalılardan TOKİ ve Soyak A.Ş. vekilleri temyize getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, birinci önsorun olarak davalı SOYAK İnşaat ve Ticaret AŞ. adına dosyaya ibraz edilen vekaletnamelerin süreli olması ve en son ibraz edilen vekaletnamenin süresinin de 31.12.2013 günü mesai saati bitimi olarak belirlenmesi karşısında davalı SOYAK İnşaat ve Ticaret AŞ. adına usulüne uygun bir vekaletname düzenlenmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği önsorun olarak tartışılmış ancak adı geçen davalının direnme kararını temyiz ettiği 18.06.2013 tarihi itibariyle geçerli bir vekaletnamesi dosya arasında bulunduğundan vekaletname eksikliği için dosyanın geri çevrilmesine gerek bulunmadığı Genel Kurul tarafından oybirliği ile kabul edilerek ikinci önsorunun incelenmesine geçilmiştir.
    İkinci önsorun olarak direnme kararını harcını yatırarak temyiz eden davalı SOYAK İnşaat ve Ticaret AŞ.’ne kararın tebliğine ilişkin tebligat parçası dosya arasında bulunmadığından, adı geçen davalıya direnme kararının tebliğine ilişkin tebligat parçasının celbi ya da ilgili merciden adı geçen davalıya direnme kararının hangi tarihte tebliğ edildiği hususun sorulması için dosyanın mahalline geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği tartışılmıştır.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 301 inci (Mülga 1086 sayılı HUMK"nun 392.) maddesinde; kararların yazılıp imzalanmasından sonra taraflara tebliğ usulü düzenlenmiş ve “yazı işleri müdürü tarafından iki taraftan her birine makbuz mukabilinde verileceği” belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği"nin 52 inci maddesinde ise; tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılacak yönetmeliklere göre yapılacağı öngörülmüştür.
    Tebliğin şekline ilişkin yasal düzenlemelere gelince;
    Belirtmelidir ki tebligat, bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak yasa ve yönetmelikte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın usul yasaları ile ilişkisinde daima göz önünde tutulmalıdır.
    Tebligat ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan Yönetmelik hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Yönetmeliğin amacı tebligatın muhatabına en kısa zamanda ulaşması, konu ile ilgili olan kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususların belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, yasa ve yönetmelik hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Kanunun ve Yönetmeliğin belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır.
    Tebligat Kanunu ile Yönetmeliği"nde öngörülen şekilde işlem yapılmış olmadıkça, tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11 inci, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 41 ve HMK"nun 73, 81 ve 82 inci maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
    O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle direnme kararını harcını yatırarak temyiz eden davalı SOYAK İnşaat ve Ticaret AŞ.’ne kararın tebliğine ilişkin tebligat parçası dosya arasında bulunmadığından, adı geçen davalıya direnme kararının tebliğine ilişkin tebligat parçasının araştırılarak dosya arasına alınması, bu mümkün olmadığı takdirde de ilgili merciye adı geçen davalıya direnme kararının hangi tarihte tebliğ edildiği konusunda müzekkere yazılarak gelen yazı cevabı ile birlikte yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeyecek şekilde geri çevirmenin gereklerinin yerine getirilmesi konusunda özenli davranılması ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi olmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle; dosyanın, belirtilen eksiklik giderilerek ve gönderme formunu imzalayan hakimce son kontrolünün de sağlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya gönderilmesi için, Yerel Mahkemeye geri çevrilmesi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklandığı üzere işlem yapılarak, anılan eksiklik tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi