5. Ceza Dairesi 2014/1382 E. , 2016/2960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma, kişilerin huzur ve sükunu bozma, tehdit
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan beraatlerine, sanık ... (Arıktekin) hakkında kişilerin huzur ve sükunu bozma ve tehdit suçlarından mahkumiyetine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde gereğince sanık ... hakkında kişilerin huzur ve sükunu bozma suçundan tayin olunan adli para cezasının miktarına göre kesin nitelikte olan hükmün temyizi kabil olmadığından bu suça ilişkin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin sanık ... hakkındaki tehdit suçundan kurulan mahkumiyet ve diğer sanıklar hakkındaki görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... (....) hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bend halinde sayılan hususlar, aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki yasal düzenlemeler, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar hep birlikte ve isabetli bir şekilde değerlendirilip, suç kastındaki yoğunluk, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerekirken "... suçun işleniş şekli, fiilin özellikleri..." şeklinde kanundaki soyut ibarelerin tekrarı suretiyle dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçelerle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.