Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2013/2461 Karar No: 2015/1660 Karar Tarihi: 17.06.2015
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2461 Esas 2015/1660 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir \"araç mülkiyetinin tespiti\" davasında, davacı kredi çekerek bir araç satın aldığını ancak kredi notu yeterli olmadığından üveybabası olan davalının kendisi için kredi çektiğini, kredinin tüm taksitlerini kendisinin ödediğini ve davalıdan noterde düzenlenmiş taahhütname aldığını ancak davalının aracın mülkiyetini kendisi adına devretmediğini ileri sürerek aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece, tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığından bahisle davanın reddi kararlaştırılmıştır. Ancak taraflar arasındaki taahhütnamenin inanç sözleşmesi kapsamında verildiği gözetilerek ve davanın tespit hükmüyle aracın tescili sağlanacağından dolayı tespit davası açmakta hukuki yararının olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması kararı alınmıştır. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
Hukuk Genel Kurulu 2013/2461 E. , 2015/1660 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/09/2013 NUMARASI : 2013/398-2013/475
Taraflar arasındaki “araç mülkiyetinin tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.12.2010 gün ve E:2010/226, K:2010/343 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 22.1.2013 gün ve E:2012/4340, K:2013/958 sayılı ilamıyla; (…Davacı, 2006 yılında kredi çekerek bir araç satın almaya karar verdiğini, ancak kredi notu yeterli olmadığından o sırada üveybabası olan davalının kendisi için kredi çektiğini, kredinin tüm taksitlerini kendisinin ödediğini ve bu hususu kanıtlamak içinde davalıdan noterde düzenlenmiş taahhütname aldığını ancak daha sonra annesi ile davalının boşandığını ve davalının aracın mülkiyetini kendisi adına devretmediğini ileri sürerek aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, taahhütnamedeki imzayı kabul etmekle birlikte, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava mülkiyet tespitine ilişkin olup, davacı davalı tarafından çekilen taşıt kredisinin tüm taksitlerinin kendisi tarafından ödendiğini bu husustada noterde taahhütname düzenlediklerini buna rağmen davalının aracın mülkiyetini devretmediğini iddia etmiş, davalı ise taahhütnamedeki imzayı kabul etmekle birlikte davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki mülkiyeti geçiren taahhüt geçerli olsa da resmi şekli karşılamadığından ve taahhütnamede ceza-i şart öngörüldüğünden eda davası açılabilecek olup, tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığından dava reddedilmiş ise de taraflar arasındaki taahhütnamenin inanç sözleşmesi kapsamında verildiği gözetilip, davacının da alacağı tespit hükmüyle aracın tescili sağlanacağından ve bu nedenle de tespit davası açmakta hukuki yararının olduğunun kabul edilmesi gerektiği gözönüne alınarak deliller toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. (... gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN:Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 17.06.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.