20. Hukuk Dairesi 2018/581 E. , 2018/5088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve dahili davalılar ..., ..., ... , ..., ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile; 04.10.2010 tarihinde askıya çıkarılan 2/B çalışmalarında XXIV(24), XXV(25), XXVI(26), XXXI(31), XXXII(32), XXXIV(34), XXXV(35), XXXVI(36), XXXVII(37), XL(40), XLI(41), XLII(42), XLIII(43), XLV(45), XLVI(46), XLVII(47), XLVIII(48), XLIX(49), LI(51), LIII(53), LIV(54), LV(55), LVI(56), LVIII(58), LIX(59), LXI(61), LXII(62), LXIII(63), LXV(65), LXVI(66), LXVII(67), LXVIII(68), LXIX(69), LXX(70), LXXI(71), LXXII(72), LXXIV(74), LXXV(75), LXXVI(76), LXXVIII(78) ve LXXIX(79) nolu parsellerin 1981 yılı memleket haritasında orman olarak göründüğünü ve eylemli olarak da orman olduğunu belirterek bu parsellere ilişkin 2/B uygulamasının iptalini talep etmiştir. Mahkemece; davasının kısmen kabul kısmen reddine, ... Köyü XXXI nolu 2/B parselinin teknik bilirkişisi ... , ... ... ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen 18390,22 m2"lik taşınmaza yönelik davanın kabulü ile kadastro tutanağının iptali ile orman vasfı ile tesciline, (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın reddi ile sözkonusu taşınmazın tesbit gibi tesciline, XXV, LXVII, LXVI, LXV, LIII, LXXIX, LXVIII, LI, LXX, LXIX, LVI, LXXII, LXXVI, LXXIV, LXXV, XLIII, XLI, XLII, XXIV, LXIII, XLVI, XLV, LXXI, XL, LXII, LXI, XLVII, XLVIII, XLIX, LIX, XXXVI, XXXVII ve LXXVIII nolu 2/B parsellerinin, teknik bilirkişisi ... , ... Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde itiraza konu parselin tamamı olan taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile belirtilen bu taşınmazların orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, Dolay Köyü XXVI, XXXV, LV, XXXII ve LVIII nolu 2/B parsellerinin teknik bilirkişisi ... , Ziraat Yüksek Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde itiraza konu yerin tamamı olan (A) harfi ile gösterilen alanların kadastro tutanaklarının iptali ile belirtilen bu taşınmazların orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, ... Köyü XXXIV ve LIV nolu 2/B parsellerinin teknik bilirkişisi ... , Ziraat Yüksek Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde itiraza konu yerin tamamı olan (A ve B) harfleri ile gösterilen alanların kadastro tutanaklarının iptali ile belirtilen bu taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş,
hükmün temyizi üzerine dairemizin 2012/14838 - 2014/248 sayılı kararıyla “Mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyleki; bilirkişilerce dosyaya sunulan raporlardan anlaşıldığına göre, dava konusu 2/B parsellerinin içerisinde tapulama parselleri bulunmakta olup, mahkemece, bu parsel tutanakları dosyaya getirtilmemiş ve parsel malikleri davaya dahil edilmeden hüküm kurulmuştur. Mahkemece verilecek hükümle hakkı etkilenecek olan bu kişiler davaya dahil edilmeden hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de dava 2/B uygulamasına itiraz davasında 2/B uygulamasının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken “kadastro tutanağının iptali ile tesbit gibi tesciline” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davasının kısmen kabul kısmen reddine, ... Köyü XXXI nolu 2/B parselinin teknik bilirkişisi ... , Ziraat Yüksek Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen 18390,22 m2"lik taşınmaza yönelik davanın kabulü ile kadastro tutanağının iptali ile orman vasfı ile tesciline, (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın reddi ile sözkonusu taşınmazın tesbit gibi tesciline, XXV, LXVII, LXVI, LXV, LIII, LXXIX, LXVIII, LI, LXX, LXIX, LVI, LXXII, LXXVI, LXXIV, LXXV, XLIII, XLI, XLII, XXIV, LXIII, XLVI, XLV, LXXI, XL, LXII, LXI, XLVII, XLVIII, XLIX, LIX, XXXVI, XXXVII ve LXXVIII nolu 2/B parsellerinin, teknik bilirkişisi ... , Ziraat Yüksek Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde itiraza konu parselin tamamı olan taşınmazlar hakkındaki 2/B uygulamasının iptaline, ... Köyü XXVI, XXXV, LV, XXXII ve LVIII nolu 2/B parsellerinin teknik bilirkişisi ... ..., Ziraat Yüksek Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde itiraza konu yerin tamamı olan (A) harfi ile gösterilen taşınmazlar hakkındaki 2/B uygulamasının iptaline, ... Köyü XXXIV ve LIV nolu 2/B parsellerinin teknik bilirkişisi ... , Ziraat Yüksek Mühendisi ... ve Orman Yüksek Mühendisi ... keşif sonrası dosyaya ibraz ettiği 02.08.2012 tarihli ortak rapor ve krokisinde itiraza konu yerin tamamı olan (A ve B) harfleri ile gösterilen alanlar dışında kalan taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve dahili davalılar ..., ..., ... , ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık askı ilân süresi içinde açılan 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1977 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 04.10.2010 tarihinde ilân edilen ve dava nedeni ile kesinleşmeyen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1974 yılında kesinleşmiştir.
1- Dahili davalılar ..., ..., ... , ..., ... vekilinin temyiz itirazları yönünden:
Davacı ... Yönetimi dava dilekçesinde davaya konu ettiği taşınmazlar arasında XXXVIII numaralı 2/B parselini göstermediği ve bu taşınmazı dava konusu etmediği gibi mahkemece XXXVIII numaralı 2/B parseli hakkında hüküm de kurulmamıştır. Buna rağmen mahkemece XXXVIII numaralı 2/B parselinin içerisinde yer alan 440 parsel sayılı taşınmazın malikleri olan ..., ..., ... , ..., ... davaya dahil edilmiş olup, dava konusu edilen taşınmazlarla bir ilgisi bulunmayan ve maliki oldukları 440 parsel sayılı taşınmazdaki haklarını etkileyecek şekilde haklarında hüküm de kurulmayan dahili davalılar ..., ..., ... , ..., ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı ... Yönetiminin XXXI numaralı 2/B parselinin (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
Dava dosyasının incelenmesinde XXXI numaralı 2/B parselinin içerisinde 344 ve 346 parsel sayılı taşınmazların yer aldığı ve bu taşınmazların tapu kayıtlarında ... Tapulama Mahkemesinin kararı ile tespit harici bırakıldığına dair şerh yer almasına rağmen mahkemece mezkur dava dosyaları getirtilmeden ve 2/B çalışmalarına esas olarak kullanılan hava fotoğrafları ile bunun dışında 1982 yılına en yakın tarihli hava fotoğrafı incelenerek XXXI numaralı 2/B parselinin (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman niteliğini yitirip yitirmediği belirlenmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı niteliğinde olan yerlerin yasa maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesidir. Bu yöntem, toprak erozyonu, ormanların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
Yasada tanımlanan (…bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme…) kavramında bu tür olaylar amaçlanmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin başka türlü yorumu, ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine ve yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştırır ki, bu durum Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırı olur. Suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesi yasalarla korunamaz.
O halde; mahkemece, çekişmeli XXXI numaralı 2/B parselinin içerisinde yer alan 344 ve 346 parsel sayılı taşınmazlara ait dava dosyaları bulunduğu yerden getirtilerek mezkur dava dosyalarındaki bulgular incelenmeli, yine 2/B çalışmalarına esas olarak kullanılan hava fotoğrafları ile bunun dışında 1982 yılına en yakın tarihli hava fotoğrafı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği dehava fotoğrafları ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Uzman orman bilirkişisinin, 6831 sayılı Kanunun 2/4. maddesinde sayılan yerlerde 2/B madde uygulamasının yapılamayacağını göz önünde bulundurarak, yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin ve baştan beri 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde anılan orman içi açıklık niteliğinde olan veya sonradan bu hale gelen yerlerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık
çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması gerekir. Bu esaslara aykırı olarak düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de 2/B uygulamasına itiraz mahiyetinde olan eldeki davada dava dosyasının tapu müdürlüğüne devrine karar verilmesi ve taşınmazlarla 2/B uygulamasının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmesi hukuka aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve dahili davalılar ..., ..., ... , ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/07/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.