9. Hukuk Dairesi 2016/1179 E. , 2016/2166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, 29/08/2005 tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan olan 49.516,40 TL alacak ile bu alacağın 29/08/2005 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş yasal faizi olan 41.948,64 TL"nin toplamı olan 91.465,04 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, davalının 1999-2004 yılları arasında davacı şirkette satış ve pazarlama koordinatörü olarak çalıştığını, 18/11/2004 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, fesih esnasında davalının ...."nin genel müdürü olduğunu, çalıştığı dönemde davacı şirketin hesaplarından davalıya 488.600 TL avans verildiğini, davalının bu avansları davacı şirketin hak ve menfaatlerine aykırı olarak, şirket dışı harcama işlerinde usulsüz olarak kullandığını, davalının aldığı avansların 23.248,46 TL"lik kısmını ödemediğini, davalı tarafından ödenmeyen bu miktarın faiziyle birlikte tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın iptali için İstanbul 5. Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığını, bu mahkemenin İstanbul 3. İş Mahkemesine görevsizlik kararı verdiğini, İstanbul 3. İş Mahkemesinin de Bakırköy İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verdiğini, verilen yetkisizlik kararı uyarınca dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebini havi dilekçe verilmeden önce davacı şirketin borçları nedeniyle TMSF"ye devir ve temlik edildiğini, bu kapsamda davacı şirketin davalıdan olan ve yukarıda belirtilen alacağının da TMSF"ye temlik edildiğini, TMSF"nin bahsi geçen alacağı tahsil için davalı hakkında işlem başlattığını, davalının başlatılan işlemin iptali için İdare Mahkemesine dava açtığını, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verildiğini, kararın davalı ... tarafından temyiz edildiğini, temyiz incelemesini yapan Danıştay 13. Dairesi tarafından, "Fona yasayla verilmiş yetkiler arasında, devralınan şirketlerin üçüncü kişilerden olan alacaklarının Fon tarafından temlik alınarak, daha sonra 6183 sayılı kanun kapsamında takip ve tahsilatına ilişkin herhangi bir yetki bulunmadığı..." gerekçesiyle kararın bozulduğunu, bu kez dosya kendisine gelen İdare Mahkemesince Fon tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibi işleminin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine Fon tarafından 16/10/2014 tarihinde alınan karar ile "... hakkında 6183 sayılı yasa hükümlerince başlatılan takibin sonlandırılmasına ve alacağın ihtiyati tedbir talep edilmek suretiyle takip edilmesi için davacı şirkete temlik edilmesine" karar verildiğini ve bu karar kapsamında bahsi geçen alacağın davacı şirkete temlik edildiğini ileri sürerek, 29/08/2005 tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan olan 49.516,40 TL alacak ile bu alacağın 29/08/2005 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş yasal faizi olan 41.948,64 TL"nin toplamı olan 91.465,04 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, kendisine herhangi bir teftiş raporu tebliğ edilmediğini, Uzan Grubuna ait şirkette kendisinin bir hissesinin ya da ortaklığının bulunmadığını, iş sözleşmesi ile gruba ait şirkette çalıştığını, çalıştığı şirketlere bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacı şirketin eldeki davadan önce davalı aleyhine eldeki davada talep ettiği alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, bunun üzerine mahkemece itirazın iptali için dava açıldığı, mahkemece yetkisizlik kararı verildiği iş bu yetkisizlik kararının henüz kesinleşmediği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK"nun 114 ve devamı maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosya kapsamından, davalının 1999-2004 yılları arasında davacı şirkette satış ve pazarlama koordinatörü olarak çalıştığı, 18/11/2004 tarihinde iş akdinin feshedildiği, fesih esnasında davalının ...."nin genel müdürü olduğu, davacı şirketin "davalının çalıştığı dönemde davacı şirketin hesaplarından davalıya 488.600 TL avans verildiğini, davalının bu avansları davacı şirketin hak ve menfaatlerine aykırı olarak, şirket dışı harcama işlerinde usulsüz olarak kullandığını, davalının aldığı avansların 23.248,46 TL"lik kısmını ödemediğini..." iddia ederek, davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, itirazın iptali için İstanbul 5. Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı, bu mahkemenin İstanbul 3. İş Mahkemesine görevsizlik kararı verdiği, İstanbul 3. İş Mahkemesinin de Bakırköy İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verdiği, verilen yetkisizlik kararı uyarınca dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebini içeren dilekçe verilmeden önce davacı şirketin borçları nedeniyle TMSF"ye devir ve temlik edildiği, bu kapsamda davacı şirketin davalıdan olan ve yukarıda belirtilen alacağının da TMSF"ye temlik edildiği, TMSF"nin bahsi geçen alacağı tahsil için davalı hakkında işlem başlattığı, davalının başlatılan işlemin iptali için İdare Mahkemesine dava açtığı, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, kararın davalı ... tarafından temyiz edildiği, temyiz incelemesini yapan Danıştay 13. Dairesi tarafından, "Fona yasayla verilmiş yetkiler arasında, devralınan şirketlerin üçüncü kişilerden olan alacaklarının Fon tarafından temlik alınarak, daha sonra 6183 sayılı kanun kapsamında takip ve tahsilatına ilişkin herhangi bir yetki bulunmadığı..." gerekçesiyle kararın bozulduğu, bu kez dosya kendisine gelen İdare Mahkemesince Fon tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibi işleminin iptaline karar verildiği, bunun üzerine Fon tarafından 16/10/2014 tarihinde alınan karar ile "... hakkında 6183 sayılı yasa hükümlerince başlatılan takibin sonlandırılmasına ve alacağın ihtiyati tedbir talep edilmek suretiyle takip edilmesi için davacı şirkete temlik edilmesine" karar verildiği ve bu karar kapsamında bahsi geçen alacağın davacı şirkete temlik edildiği ve davacı şirketin eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacı şirketin eldeki davadan önce davalı aleyhine bu davada talep ettiği alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, bunun üzerine mahkemece itirazın iptali için dava açıldığı, mahkemece yetkisizlik kararı verildiği, iş bu yetkisizlik kararının henüz kesinleşmediği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK"nun 114 ve devamı maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, eldeki davada verilen kararın gerekçesinde bahsi geçen İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2006/387 esas numaralı dava dosyasının incelenmesinde, tarafların eldeki davanın tarafları ile aynı olduğu, dava sebebi ve dava konusunun da eldeki dava ile aynı olduğu, davanın 23/12/2005 tarihinde açıldığı, mahkemece 30/11/2006 tarihinde Bakırköy İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verildiği, kararın taraf vekillerinin yüzüne karşı tefhim edildiği, kararın temyiz edilmediği anlaşılmıştır.
Karar tarihi olan 30/11/2006 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 427 ve devamı maddeleri ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 8 inci maddesi uyarınca, karar tarafların yüzüne karşı verilmiş ise temyiz süresi tefhimden itibaren sekiz gündür.
Buna göre, İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2006/387 esas numaralı davasında karar 30/11/2006 tarihinde tarafların yüzüne karşı verilmiş olup, temyiz süresinin son günü 08/12/2006 Cuma günüdür. Bu son gün herhangi bir resmi tatil gününe rastgelmemektedir. İstanbul 3. İş Mahkemesince Bakırköy 9. İş Mahkemesine hitaben yazılan 10/11/2014 tarih ve 2006/387 sayılı yazıda, kararın temyiz edilmediği belirtilmiş olmakla bu karar 09/12/2006 tarihi itibariyle kesinleşmiştir. Mahkemece, kararın kesinleşmesine dair kesinleşme şerhi yazılmaması kararın kesinleşmesine engel değildir. Bu nedenle, İstanbul 3. İş Mahkemesince verilen iş bu yetkisizlik kararının kesinleşmediğinden bahisle eldeki dava açısından derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.