Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/408 Esas 2020/925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/408
Karar No: 2020/925
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/408 Esas 2020/925 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2019/408 E.  ,  2020/925 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle verilen hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız temyiz edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/02/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlerle, uyulan bozma kararı kapsamına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, sigortalının iş kazası sonucunda sürekli iş göremezliğe uğrması nedeniyle maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma kararı doğurltusunda davacı lehine 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen bir önceki kararın Dairemizin 12/12/2017 tarih 2016/9375 Esas, 2017/10484 Karar sayılı ilamıyla ıslaha karşı zamanaşımı definin süresinde ileri sürüldüğü dikkate alınarak, maddi tazminat istemine ilişkin dava dilekçesinde talep edilen miktarla sınırlı olarak bir karar verilmesi yönünden bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde dava dilekçesinde istemle sınırlı karar verilmesi yerinde olmuş ise de; ıslahın zamanaşımı nedeniyle reddi diikkate alınarak davalı lehine reddolan bu miktar üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemesi hatalı olmuştur.
    Nitekim Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesinde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretinin, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla, tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanacağının açıkça belirtilmesine rağmen, mahkemece maddi tazminatın red edilen kısmı üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Hüküm fıkrasının 4 nolu bendinden sonra gelmek üzere 5 nolu bendinin ihdas edilerek
    “5- Davalı vekili kendisini vekille temsil ettimiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunanan AAÜT‘nin 13/1.maddesi gereğince hesap edilen 6.428,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılması ile hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.