4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2375 Karar No: 2015/4171 Karar Tarihi: 06.04.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/2375 Esas 2015/4171 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/2375 E. , 2015/4171 K.
"İçtihat Metni"
Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 21/02/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Taraflar arasında yapılan yargılamanın son oturumunda hüküm olarak açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmişken, daha sonra yazılan gerekçeli kararda; hüküm kısmında davanın reddine karar verilmiş, gerekçe kısmında ise; Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kasıtlardan ve kusurlarından dolayı doğan tazminat davalarında kamu görevlilerinin aleyhine değil ancak kamu idaresi aleyhine dava açılabileceğinin kabulü gerekir. Davalı doktorun kamu görevlisi olması nedeniyle davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerektiğinden davalı doktora husumetin yöneltilememesi sebebi ile diğer davalı aleyhine de ancak idari yargıda dava açılması mümkün bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde mahkemece vicdani kanaat oluştuğu yönünde gerekçe yazılmıştır. Böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297 maddesine göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkeme kararındaki bu çelişkinin; bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde yerel mahkemece yapılacak iş önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; belirtilen yasa maddesi de gözetilerek, kısa karar, gerekçe ve hüküm arasındaki çelişkiyi gidermektir. Yerel mahkemece belirtilen çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan yönden BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.