11. Hukuk Dairesi 2016/12448 E. , 2018/3989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/03/2016 tarih ve 2015/241-2016/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı bankada hesabının bulunduğunu, banka çalışanlarının yönlendirmesi ile 8.700 TL tutarında hisse senedi (bono) aldığını, 25.08.2014 tarihinde hesabına bir miktar daha yatırmak istediğinde önce hesabının bulunamadığını, ardından bloke olduğunun bildirildiğini, iyice baktıklarında 8.700 TL"lik hisse senedi (bono) aldığının göründüğünü, ancak haberinin olmadan bu bonoların satılmış olduğunu, kâr payının nerede olduğunu sorduğunda böyle bir hakkının bulunmadığının söylendiğini ileri sürerek 8.700 TL tutarındaki bononun alındığı tarihten itibaren kâr paylarının hesaplanarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sadece bireysel müşteri sözleşmesinin bulunduğunu, bono alım satımı ile ilgili olarak bir talimat vermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Halka Arz Yoluyla Satışı Yurtiçi Bireysel Yatırımcı Talep Formunu ve eki Halka Arz Kesin Talep Blokeli Varlıklar Listesini imzalamak suretiyle 13.05.2013 tarihinde Yapı ve Kredi Bankası A.Ş."ye ait 176 gün vadeli, vade sonu 08.11.2013 tarihinde dolacak olan 8.552,10 TL tutarında menkul kıymeti satın aldığı, 08.11.2013 tarihinde vadesi dolan menkul kıymetin 147,90 TL getirisi ile birlikte 8.700 TL olarak davacının vadesiz mevduat hesabına aktarıldığı, davacının, bononun satışından haberi olmadığını iddiasının gerçeği yansıtmadığı, hesaba hangi tarihte geri dönüşünün yapılacağına ilişkin takip sorumluluğunun davacıya ait olduğu, 08.11.2013 tarihinden 26.08.2014 tarihine kadar hiçbir getirisi olmayan vadesiz hesapta bekleyen tutar için davacının herhangi bir tasarrufta bulunmadığı, bankanın da bu tutarı müşterisinin talimatı olmaksızın başkaca bir yatırıma yönlendiremediği, davalının yasal mevzuat ve müşteri talimatı çevçevesinde işlemlerini yaparak sorumluluğunu yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.