6. Ceza Dairesi 2018/1876 E. , 2020/2608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazete"de ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, “Kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanununun 322"nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326"ncı maddeleri uygulanacağı...” hususu nazara alındığında temyiz süresinin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanununun 310/1. maddesi uyarınca bir hafta olduğu, ancak 7035 sayılı Kanun’la değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 291. maddesine göre ise bir hafta olan temyiz süresinin on beş güne çıkarıldığı, sanık ... savunmanının yüzüne karşı verilen 06.03.2018 günlü mahkeme hükmünün karar eteğinde, “Temyiz süresinin 15 gün olduğunun” belirtilmesi üzerine, sanık ... savunmanının 14.03.2018 tarihinde temyiz davası açma talepli dilekçe verdiği anlaşılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nin 34/2, 40/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve yönteminin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiğinin açık ve buyurucu bir kural olduğu, bu bağlamda mahkemenin yanıltıcı ifadesi nedeniyle, sanık ... savunmanının 15 gün içerisinde temyiz davası açması olağan olduğundan; sanık ... savunmanın temyiz isteminin süresinde kabulü hususu benimsenerek, sanık ... savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yağma eyleminin silahla, birden fazla kişi ile ve gece vakti gerçekleşmiş olmasına karşın sanık hakkında TCK"nin 149/1. maddesinin (c) bendi yanında aynı maddenin (a) ve (h) bentleriyle de uygulama yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından, sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesine aykırı olarak, anılan Yasanın 31/2. maddesinin 168/3. maddesinden sonra uygulanması da sonuca etkili bulunmadığından,
Anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığına ilişkin rapor, sosyal çalışma görevlilerinin düzenleyeceği sosyal inceleme raporu, 18’den küçük mağdurun beyanının alınması sırasında yasal zorunluluk nedeniyle bulundurulan pedagog bilirkişi ile kameraman bilirkişiye ödenen ücretlerin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümlerine aykırı biçimde yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "190,00 TL sarf giderinin" alınmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.