18. Hukuk Dairesi 2015/4347 E. , 2015/5246 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ...Mahallesi 348 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
Dosyaya gönderilen ... Belediye Başkanlığı"nın 21.11.2014 tarihli yazısında davaya konu taşınmazın, bir bölümünün 09.03.2005 tarihli meclis kararı ile uygulama imar planı içine alındığı, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı, etrafının meskun olmadığı, bir bölümünün de nazım imar planı içinde ve en yakın yerleşim merkezine 250 metre uzaklıkta ve gelişme istikametinde olduğu bildirilmiş ise de bu cevap yazısı taşınmazın vasfını belirleme bakımından yetersizdir. Mahkemece yapılan keşifte taşınmazın vasfına yönelik herhangi bir gözlem de keşif zaptına geçirilmemiş, bilirkişiler ise yetersiz açıklama ile taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu kabul edip, emsal mukayesesi ile bedel tespit etmişlerdir.
Oysa; Bakanlar Kurulunun Yargıtay"ca kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, uygulama imar planı (genelde 1/1000 ölçekli) ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır. Aynı karara göre, imar planında yer almayan bir taşınmazın, arsa sayılabilmesi için ise, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanan ve meskûn yerler arasında bulunması gerekir.
Taşınmaz belediye nazım imar planı (1/5000 ve daha büyük ölçekli) içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır.
Mahkemece, öncelikle ilgili belediye başkanlığından dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazın imar durumuna dair ayrıntılı yazı alınıp, daha sonra yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile yapılacak keşifte; taşınmazın, belediye hizmetlerinin hangilerinden yararlandığı hangilerinden yararlanmadığı, etrafının meskûn olup olmadığı, varsa mesafeleri ve niteliği, mevcut durumu itibari ile kullanım şekli, üzerinde bina olup olmadığı, konumu yani sokağa ve yola olan cephesi, önemli merkezlere uzaklığı, üzerinde yapılaşmaya ilişkin olarak imar durumu gibi hususların ayrıntılı şekilde mahkeme hakimi gözlemlerinin düzenlenecek tutanağa geçirilmesi, ayrıca, taşınmazın değişik açılardan fotoğrafları çektirilerek onaylanıp dosyaya konulması ve böylece taşınmaz vasfının açık ve denetime elverişli şekilde tespiti ile kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti gerekirken; değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.