20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3554 Karar No: 2018/5066 Karar Tarihi: 02.07.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3554 Esas 2018/5066 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından açılan bir davada kayyım tayin edilmesi istemine ilişkin olarak iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiştir. 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesine karar verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 426. maddesinde belirtilen vesayet makamı, ilgilisinin isteği üzerine veya re\"sen temsil kayyımı atar ve aynı Kanunun 411. maddesine göre vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.
20. Hukuk Dairesi 2018/3554 E. , 2018/5066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Kayyım tayin edilmesine ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... . Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kayyım tayin edilmesi istemine ilişkindir ... . Sulh Hukuk Mahkemesince, TMK"nın 430/2. maddesine göre; ""Yönetim kayyımı, malvarlığının büyük bölümünün yönetildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer vesayet makamı tarafından atanır."" Davanın niteliği gereği yetki kamu düzeninden olduğundan mahkememizce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. HMK"nın 114/1-ç maddesi uyarınca yetkinin kesin olduğu hallerde davanın yetkili mahkemede açılması, dava şartı olarak sayılmıştır. Bu yasal düzenlemelere göre yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise ... ve ..."ın nüfus kayıtlarının incelenmesinde; ikametgah adreslerinin "... Mah. ... Sk. No:30/5 .../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 426. maddesinde "Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re"sen temsil kayyımı atar. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa..." hükmü; 431. maddesinde ise "Vasinin atanması usûlüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır." hükmü getirilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 411. maddesine göre de, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." Somut olayda, güncel nüfus kayıtlarına göre küçüklerin ikamet adresinin “ ... Mah. ... Sk. No:30/5 .../...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... . Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/07/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.