13. Ceza Dairesi 2016/15695 E. , 2018/5404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zaar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın mala zarar verme suçundan TCK"nın 151/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının aynı Kanunun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükümde, kesin nitelikli adli para cezasının yanında 58. maddenin de uygulanması sebebiyle kararın temyiz kabiliyeti olup, mala zarar verme suçu yönünden de esastan yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden özellikle mala zarar verme suçuna yönelik olarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kısa kararda mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen, gerekçede tarafların uzlaştığından bahsedilmesi suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması,
3-Katılanın hazırlık aşamasında alınan ifadesinde, işyerini saat 22:00"de kapattığını söylediği, olay yeri inceleme raporunda katılanın işyerinde meydana gelen hırsızlığın saat 08:50"de bildirildiğinin belirtildiği, sanığın da aşamalarda atılı suçu inkar ettiğinin anlaşılması karşısında; eylemin gece ya da gündüz vaktine rastlayan zaman dilimlerinden hangisinde işlendiği duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilip, sonucuna göre hırsızlık suçundan dolayı TCK"nın 143., işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan ise TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi gerekirken, eylemin gece işlendiğine dair bilgiye nasıl ulaşıldığı karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan, hırsızlık suçundan dolayı TCK"nın 143. maddesindeki artırım hükümleri ile işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı TCK"nın 116/4. maddesindeki artırım hükümlerinin uygulanması,
4-Mala zarar verme suçu yönünden, TCK"nın 58/3. maddesi gereğince seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesi gerekirken adli para cezası ile uygulama yapılması,
5-Sanık hakkında mala zarar verme suçu yönünden sonuç cezanın adli para cezası olarak belirlenmesi karşısında, ancak hapis cezasına hükmedilirken uygulanma şartları bulunan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
6-Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına yönelik olarak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, mala zarar verme suçu yönünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.