14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5093 Karar No: 2017/2120 Karar Tarihi: 20.03.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5093 Esas 2017/2120 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar miras bırakanın terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etti. Davalılar ise davanın reddini istedi. Mahkeme, davayı reddetti. Davacılar ve davacı vekili kararı temyiz etti. Mirasın hükmen reddi istemine ilişkin dava, alacaklılara karşı açılan bir dava olduğundan, mirasçıların borçların ödendiğini kanıtlaması gerekiyor. Bu durumda mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra ödeme yapan ve yapılandırma talebinde bulunan mirasçıların mirasbırakanın alacaklılarından sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekiyor. Ayrıca, davacıların dilekçesinde Ziraat Bankası'na borcu olduğu belirtilen miras bırakanın borcunun netleştirilmesi ve bu duruma göre davaya dahil edilmesi gerekiyor. Türk Medeni Kanunu 605/2 maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkin dava, alacaklılara karşı açıldığından, mirasçıların borçlarını ödeme ve yapılandırma talepleriyle terekeyi sahiplendiği kanıtlanmalıdır.
14. Hukuk Dairesi 2016/5093 E. , 2017/2120 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 01/09/2014 ve 12/05/2015 gününde verilen dilekçeler ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı vekili ve davacılar, miras bırakan ..."ın terekesinin borca batık olduğunu, mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilleri, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacılar ve davacı vekili temyiz etmiştir. Dava miras bırakanın yasal mirasçıları tarafından açılmıştır. Davacılar miras bırakanın ölüm tarihinde, terekesinin borca batık olduğunu belirtip bu sebeple terekenin borca batık olduğunun tespitine kararı verilmesini talep etmişlerdir (TMK. m. 605/2). Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz. Türk Medeni Kanunu 605/2 maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkin dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Somut olayda, mirasçılardan ...’ın mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra kamu borcu için yapılandırma talebinde bulunduğu, ...’ın da 2.414,76 TL tutarında ödeme yaptığının bildirildiği görülmüştür. Mirasbırakanın borçlarını ödeme, yapılandırma talebi gibi işlemlerle terekeyi sahiplenen mirasçılar hakkında davanın reddine karar verilmesi doğru ise de mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra ödeme yapan ve yapılandırma talebinde bulunan mirasçıların mirasbırakanın alacaklılarından sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca dava dilekçesinde, mirasbırakanın Ziraat Bankası’na borcu olduğunun belirtilmiş olmasına karşın Ziraat Bankası’ndan ölüm tarihinde mirasbırakanın borcu olup olmadığının ve ölüm tarihinden sonra mirasçıları tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise hangi mirasçılar tarafından ödeme yapıldığının netleştirilmesi ile Ziraat Bankasının alacaklı olması halinde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda anılan ilkeler gözetilmeksizin karar verildiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.