17. Hukuk Dairesi 2017/2735 E. , 2018/993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekillerinin murisi ...’ın İş Bankası ... Şubesinden iki adet tüketici kredisi kullandığı ve bu kapsamda her iki kredi için de murise hayat sigorta poliçesi yaptırıldığını, ...’ın 06/08/2012 tarihinde kalp krizi geçirerek vefat ettiğini, ... nolu kredi hesabını açılan ... poliçe ve ... nolu dosya ile kapatıldığını, ... nolu hesaba ait tüketici kredisi nedeni ile yapılan ... nolu hayat sigorta poliçesine istinaden açılan ... nolu dosyada, davacı mirasçıların hayat sigortası tazminatı ile kredi borcunun kapatılmasını taleplerinin, kalp damar hastalığı teşhisi nedeni ile gerçek dışı beyanda bulunulduğu gerekçesi ile reddedildiğini, müvekkillerinin icra takibine sebebiyet vermemek adına 14/09/2012 tarihinde 235,00 TL, 25/09/2012 tarihinde 239,03 TL, 25/10/2012 tarihinde 235,06 TL ve 25/11/2012 tarihinde 235,06 TL ödemiş olduklarını, müvekkillerin murisinin T.İş Bankası ... Şubesinden ... nolu hesaptan kullanmış olduğu tüketici kredisine ilişkin olarak davalı ... Hayat A.Ş tarafından yapılan hayat sigortası nedeni ile ödenmeyen tazminat bedelinin ödenmesine ve kredi borcunun vefat tarihi itibariyle kapatılmasına, davacılar tarafından haksız olarak ödenen 941,60 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ve müvekkillerin yargılama aşamasında ödeyecekleri kredi taksit tutarlarının da ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; İş Bankası ... Şubesi"ne ait ... nolu hesaptan verilen davaya konu tüketici kredisinden kredi asıl borçlusu ..."ın vefat tarihi olan 06/08/2012 tarihinden sonrasına isabet eden kredi borcunun davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitine, her dava açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiğinden davacının dava tarihi itibariyle dava ettiği ve ödediği toplam 941,60 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari iş karinesi gereğince avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince, dava, tüketici kredisi kapsamında hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat isteminden ibarettir.Dava konusu sigorta poliçesinin zorunlu bir unsuru olan Hayat Sigortası Genel Şartları"nın A.2 maddesinde de açıklandığı üzere, can sigortasının en önemli grubunu oluşturan hayat sigortasında sigortacı, prim ödeme karşılığında sigorta ettirene veya onun tarafından belirtilen bir kimseye sigortalının ölümü halinde veya sözleşmede belirtilen tarihte hayatta kalması koşulu ile belirli bir meblağın ödenmesini yükümlenir.Somut olayda, davada başlangıçta dava konusu yapılmış olan sigorta sözleşmesinden doğan borçlardan ötürü sigortacının sorumlu olduğu mahkemeninin de kabulündedir. Davacılar vekili, dava dilekçesi ile hayat sigortası nedeni ile ödenmeyen tazminat bedelinin ödenmesine ve kredi borcunun vefat tarihi itibariyle kapatılmasına, davacılar tarafından haksız olarak ödenen 941,60 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ve müvekkillerin yargılama aşamasında ödeyecekleri kredi taksit tutarlarının da ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten istirdatına karar verilmesini talep etmiş; eksik harcın ikmali için verdiği dilekçeyle ise murisin kulllandığı tüketici kredisinin kalan borcunun vefat tarihi itibari ile 7.890,08 TL olduğu, 4 taksit olan 941,60 TL için harç yatırdıklarını bakiye kısım olan 6.949,20 TL için de harcı ikmal ettiklerini belirtmiştir. Davacılar vekilinin asıl isteğinin, gerek dava dilekçesindeki taleplerinden gerek eksik harcın ikmali için verdiği dilekçeden tüketici kredi kapsamından düzenlenen hayat sigorta poliçesindeki teminat bedelinin davacılara ödenmesi olduğu söylemek mümkündür. O halde, talep konusu 10.02.2011 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli, 10.000,00 teminat bedelli hayat sigorta poliçesi kapsamında kalan ve davacılar vekili tarafından ilk davada talep edilen tutarın bakiyesi olan 6.949,20 TL’nin eksik harcı da ikmal edilmiş olduğuna göre, mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen 941,60 TL ve sonradan harcı ikmal edilen 6.949,20 TL toplamı 7.890,80 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline şeklinde eda hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde davada talep edilen 941,60 TL için davalıda tahsiline dair eda hükmü, bakiye borç için ise “davaya konu tüketici kredisinden kredi asıl borçlusu ..."ın vefat tarihi olan 06/08/2012 tarihinden sonrasına isabet eden kredi borcunun davalı sigorta tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitine” şeklinde tespit hükmü kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 39,12 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.