21. Hukuk Dairesi 2016/6891 E. , 2017/5351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.04.1987 tarihinde 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.04.1987 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 24.07.1969 doğumlu olup 01.04.1987 tarihinde işe başladığını bildiren 16.04.1987 varide tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu, imza incelemesi ile işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olduğuna dair rapor alındığı, davacının ihtilaflı tarihte sigortalı çalışmasının bulunmadığı, işyerinin kanun kapsamına alınma tarihi sorulmadığı, tanık dinlenmediği anlaşılmaktadır.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davacı adına 01.04.1987 tarihinde işe giriş bildirgesi verilen işyerinin işyeri bilgilerinin davalı kurumdan istemek, işyeri kayıtlarına ulaşılamadığı veya ihtilaflı tarihte yasa kapsamında olmadığının tespiti halinde dava dışı işyerinin 01.04.1987 tarihinde faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını titizlikle araştırıp açıklığa kavuşturmak, bu bağlamda, davalı işyerine ait ticaret ve vergi dairesi nezdinde kaydının bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp tescil ve mükellefiyet kaydı var ise temin etmek, meslek kuruluşları nezdinde kaydının bulunup bulunmadığını tespit etmek, davalı işverene ait ihtilaflı dönemde iş yeri olup olmadığı, var ise bu işyerinin davaya konu dönemde çalışma izni ve ruhsatı ile elektrik-su-telefon aboneliğinin bulunup bulunmadığını ilgili belediye, PTT müdürlüğünden sormak, işyeri kira ise kira sözleşmesini temin etmek suretiyle işyerinin 01.04.1987 tarihinde faal olup olmadığını belirlemek, işyerinin ihtilaflı dönemde faal olduğunun anlaşılması halinde ise varsa dönem bordro tanıklarını dinlemek, gerektiğinde ..., zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahiplerinin davacının 01.04.1987 tarihinde çalışması olup olmadığı hususlarında beyanlarına başvurmak, davacının sigorta sicil numarasının hangi yıla ait serilerden olduğunu davalı kurumdan sormak, neticeten tüm deliller birlikte değerlendirilip 506 sayılı Yasa" nın 60/G maddesini de dikkate almak suretiyle sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davanın tarafı olmayan ... şirketi aleyhine harca hükmedilmesi hatalıdır.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.