Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1307 Esas 2018/3239 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1307
Karar No: 2018/3239
Karar Tarihi: 09.04.2018

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1307 Esas 2018/3239 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık özel belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yer alan hükümler göz önünde bulundurulmadan sanığın hukuki durumu belirlenmemiştir. Ayrıca, belge sayısı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde değerlendirilmemiş ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uygulaması Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nın 56. maddesi, abonelik kaydı sırasında gerçek dışı belge ve bilgi vermenin yaptırımını öngörmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi, aynı kişiye karşı aynı zamanda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığını belirtirken, belge sayısı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ise Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirme gerektiren bir madde olarak özellikle vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2016/1307 E.  ,  2018/3239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Hükümden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, önödeme önerisinde bulunup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Kabule göre;
    a) 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" ibaresi yer aldığından, aynı kişiye karşı aynı zamanda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; dosya kapsamından, suça konu belgelerin aynı tarihte düzenlendiğinin anlaşılması ve farklı zamanlarda düzenlendiğinin tespit edilememesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığının, ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.