10. Hukuk Dairesi 2016/17441 E. , 2019/3320 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan harcama ve ödemelerin 5510 sayılı Yasanın 21. ve 76. maddeleri uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan Regnum Gayrimenkul Geliştirme İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. ile Emka Yapı Müh. Tur. San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünülüp aşağıdaki karar tespit edilmiştir.
Dava; 03.08.2008 tarihli iş kazası sonucu % 28 oranında sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan tedavi masraflarının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
1-506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasanın 26., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenlepr, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Bununla birlikte ; 506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Asıl işveren ile alt işveren arasında yapılan sözleşme ile iş kazası veya meslek hastalığına bağlı sorumluluğun alt işverene ait olduğunun kararlaştırılması ya da anahtar teslim iş olduğu ibaresinin konulmuş olması; bu sözleşmenin tarafı olmayan Kurumu bağlamaz.
İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, madde anlamında bir alt işverenlik, dolayısıyla dayanışmalı sorumluluk söz konusu olmayacaktır. Benzer şekilde, işveren kendisi sigortalı çalıştırmaksızın işi bölerek, ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı), asıl işveren olmayacağından, alt - asıl işveren ilişkisi de bulunmayacaktır. Burada önemli olan yön “devir” olgusudur. Devirden amaçlanan, yapılmakta olan işin, bölüm ve eklentilerinden tamamen bağımsız bir sonuç elde etmeye yönelik, işi alana bağımsız bir işveren kimliği kazandıracak bir işin devridir. Diğer iş yerlerinde sigortalı çalıştırması nedeniyle “işveren” sıfatına sahip olan kişi, devredilen iş dolayısıyla işverenlik sıfatına sahip olmadığı için asıl işveren olarak sorumlu tutulamayacaktır. Aynı şekilde, işi alan kişinin de işverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Alınan işte sigortalı çalıştırmayıp, tek başına işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kimsenin diğer bir takım iş yerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi ise bulunmamaktadır.
Alınan iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi veya yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Diğer bir anlatımla, bir işverene ait iş yerindeki üretim sürecine, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin yardımcı parçası olup olmadığıdır. İş yerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi durumunda aracıdan söz etme olanağı kalmayacak ve ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır.
İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendi iştigal konusu olmayan bir işi kendisi sigortalı çalıştırmaksızın bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Yasanın tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir alt-üst işveren ilişkisi bulunmayacaktır.
Somut olayda; dosya kapsamında davalı Regnum Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Sanayi ve Dış Tic. A.Ş."den Regnum Towers projesinde A, D, C2 bloklarının kaba ve ince inşaat imalat ve montajlarının yapım işini alan Emka Yapı Mühendislik-Turizm San. ve Tic. A.Ş."nin, sözleşmeyle bir kısım işlerden olan balkon su izolasyonu, balkon teras ısı izolasyonu işini ..."a yaptırdığı anlaşılmakta ise de, Regnum Towers projesi inşaatın yapımının tümünün Emka Yapı Mühendislik-Turizm San. ve Tic. A.Ş."ye devredilip devredilmediği, Regnum Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Sanayi ve Dış Tic. A.Ş."nin inşaat yapımında işçi çalıştırıp çalıştırmadığı hususları değerlendirilerek, Asıl-Alt işveren ilişkisi irdelenmeli; aynı zamanda Kurum teftiş raporunda, davalı ... Yaşrin"e %25 , davalı Regnum Gayrimenkul..A.Ş."ye %25 ve davalı Emka Yapı Mühendislik-Turizm San. ve Tic. A.Ş."ye %50 kusur atfı yapıldığı , ... İş Mahkemesi"ne ait hak sahibi dosyasında Regnum Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Sanayi ve Dış Tic. A.Ş."ye %20, ... "e %20, Emka Yapı Mühendislik-Turizm San. ve Tic. A.Ş."ye %50 (%40"ı doğrudan bu firmaya, %10"u dava dışı ... "e olmak üzere) kusur verildiği; işbu dosyada ise Regnum Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Sanayi ve Dış Tic. A.Ş."ye %20 kusur, Emka ile ..."ın toplam %70 kusurlu olduğu bu kusurun %40"ının davalı Emka A.Ş."nin, geriye kalan %30 kusurun ..."a ait olduğu belirtilmekle; ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ... E. İddianeme No: ... numaralı dosyasında şüphelilerin ...,...,... hakkında taksirle yaralama suçundan iddianame düzenlendiği görülerek, ancak akıbetinin ne olduğu anlaşılamamakla birlikte; ceza dosyasında varsa kusur raporu da gözetilerek, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde dava konusu iş kazasında uzman Bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti noktasında bilirkişi raporu alınmalıdır.
2-Kabule göre de; talep konusunun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin olmasına karşın; hüküm fıkrasında "...davalıdan tahsiline " şeklindeki karar tesisi yerinde görülmemiştir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmünün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Regnum Gayrimenkul Geliştirme İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. ve Emka Yapı Müh. Tur. San. ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 10.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.