Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10888
Karar No: 2018/5020
Karar Tarihi: 27.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/10888 Esas 2018/5020 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren ile davacı işçi arasında iş sözleşmesine dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık vardır. Mahkeme, davacının davalının işyerinde garson olarak çalıştığını ve daha sonra davalı ile ortaklık yaparak işyerini işlettiklerini kabul etmiştir. Ancak adi ortaklık ilişkisi kurulduktan sonra iş sözleşmesi sona ermiştir. Davacının çalışma süresi belirlenmeli ve bu süreye ilişkin talepler değerlendirilmelidir. Kararın dayandığı kanun maddesi 4857 sayılı İş Kanunu'dur.
22. Hukuk Dairesi         2017/10888 E.  ,  2018/5020 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi olmadığını, davacının işyeri olan kafenin yüzde elli kar paylı ortağı olduğunu, dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürülerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesine dayanıp dayanmadığı noktasındadır.
    Somut olayda, dava dilekçesinde, davacının davalıya ait işyerinde garson olarak çalıştığı iddia etmiştir. Davalı ise, davacının işçi değil, işyerinin yüzde elli paylı ortağı olduğunu ileri sürmüştür.
    Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında, davacının, kayden davalıya ait işyerinden 23/01/2012-10/08/2013 tarihleri arasında çalışmasının bildirildiği görülmektedir.
    Diğer taraftan, işyerinin mülk sahibi tarafından, kira alacağının ödenmesi istemiyle, ... 22. İcra Müdürlüğü’nün 2013/7893 esas sayılı dosyasında, eldeki dosyanın davacısı ve davalısı aleyhine icra takibi başlatıldığı, söz konusu icra takip dosyasına davacı ...’nun 17/07/2013 tarihli borca itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu dilekçede, “...söz konusu mecura konu işletmede önce eleman olarak işe başladım. Ardından 2012 yılında kafeye fiili olarak ortak oldum...” şeklinde beyanının yazılı olduğu görülmektedir. Bu dilekçeye karşı, davacı vekili, irade fesadı iddiasında bulunmuş ise de, iddia kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla, davacının anılan dilekçede kullandığı ifadeler, eldeki dava açısından bağlayıcıdır. Ayrıca, dosyada, davacı tarafından, işyerinin mülk sahibine kira ödemelerinin yapıldığına ilişkin dekontlar da bulunmaktadır. Yargılamada dinlenen davalı tanıkları, açıklanan delil durumuyla uyumlu olarak, davacının işyerinde bir müddet işçi (garson) olarak çalıştığını, daha sonra ise işyerine ortak olduğunu ve işyerini davalı ile birlikte işlettiklerini ifade etmiştir.
    Dosya kapsamına ve özellikle yukarıda açıklanan delil durumuna göre, davacının 23/01/2012 tarihinde davalıya ait işyerinde garson olarak çalışmaya başladığı, ancak bir müddet sonra davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklık ilişkisinin kurulması ile iş sözleşmesi ilişkisi sona ermiştir. Bu halde, davalı tanıklarının, davacının garson olarak çalıştığı süreye ilişkin ifadeleri dikkate alınarak, adi ortaklık ilişkisinin kurulmasından önceki çalışma süresi belirlenmeli, sadece bu süre bakımından taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi iş sözleşmesine dayandığı esas alınarak dava konusu talepler yeniden değerlendirilmeli ve sonuca gidilmelidir. Aksi yönde kabul ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığı, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi