Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12368
Karar No: 2018/3967
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12368 Esas 2018/3967 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/12368 E.  ,  2018/3967 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/03/2016 tarih ve 2015/346-2016/151 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili; müvekkili ..."nın oğlu ... adına 06.08.1986 tarihinde davalı bankada vadeli mevduat hesabı açtırdığını ve toplam 23.000 TL (Eski TL) para yatırdığını, müvekkilinin hesap açılışı yaparken ilgili şubede vadeli mevduat hesap defteri kalmadığından müvekkiline 18 yaşına kadar para çekilemez ibaresi bulunan vadesiz mevduat hesap defteri verildiğini, müvekkili ...’nın 25.11.2011 tarihinde davalı bankaya başvurduğunu ve davalı tarafından hesaptaki güncel tutarın 2,3 kuruş olduğunun bildirildiğini, oysa hesabın açıldığı dönemden itibaren davalı bankanın mevduatı kullanarak ve bu mevduatı işleterek kazanç ve kâr sağladığını ileri sürerek yatırılan paranın yatırıldığı tarihten itibaren 18 yıllık vade işletilerek ve devam eden yıllar içinde işletilmesi gereken faiz tutarları ile birlikte, dava tarihindeki alacağının güncel karşılığının tespiti ile bu bedelden şimdilik 23.000,00 TL"nin dava tarihi itibari ile işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; Bankacılık Kanununa göre her türlü mevduat emanet ve alacaklardan en son talep, işlem veya mudinin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanların zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımına uğrayan mevduat emanet ve alacakların fona gelir kaydedildiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu hesabın vadesiz hesap olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesinde açılacak alacak davalarının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunun açıklandığı, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62. maddesi ve yine 4389 sayılı Bankalar Kanunun 10. maddesi gereğince 10 yıl içinde aranmayan hesapların zamanaşımına tabi olduğu, bu durumda davalı taraf yasal süre içinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan söz konusu hesabın açıldığı tarihten itibaren belirtilen 10 yıllık süre geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, davalı bankaya yatırılan mevduattan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, TTK"nin 4/(1)-f maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın; bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları mutlak ticari dava sayılır. Ayrıca, TTK"nin 5/(1) maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, TTK’nın 5/(3) maddesi uyarınca da, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre, görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan, yargılamanın her safhasında re"sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, davalı bankaya yatırılan mevduat nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına ve mevduatın vadeli olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/(1)-f maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi