23. Hukuk Dairesi 2015/5942 E. , 2016/3817 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:...Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili.... ile davacı vekili Av... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı....tarafından müvekkiline gönderilen yazı ile İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin (Yöntem Bildirimi) 1.5. maddesindeki.... tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması" hususu dayanak gösterilerek müvekkiline Ocak 2007-Aralık 2009 dönemleri arasında (36 ay) toplam 1.606.546,08 TL ceza faturası düzenlendiğini, söz konusu faturaların ihtirazı kayıt ile ödendiğini, bu düzenlemenin ilk kez 2008 tarihli Yöntem Bildirimi"nde yer aldığını, dolayısıyla 2007 yılı için tahakkuk ettirilen ceza faturalarının dayanağının olmadığını, müvekkili ile...arasında 2007 yılında bu hususla ilgili bir anlaşma bulunmadığını, bu konu ile ilgili ilk sözleşmenin 2010 yılında sözleşme imzalandığını, ceza bildirimlerinin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, ihtirazi kayıtla davalıya ödenen 36 adet sistem kullanım ceza faturası tutarı olan 1.606.546,08 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ve KDV ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın idari yargının görevine girdiğini, ilgili dönemlerde müvekkili kurum ile davacı arasında sistem kullanım anlaşması bulunmadığını, cezai yaptırımın EPDK tarafından çıkarılan Yönetim Bildirimi hükümlerine dayalı olarak uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında Ocak 2007-Aralık 2009 dönemlerini kapsayacak şekilde imzalanmış bir sözleşme bulunmasa da, davacının, davalının iletim hattına doğrudan bağlı bir sistem kullanıcısı olduğu, iletim sistemi kullanmaya başladığı andan itibaren iletim müşterisi konumuna geldiği, bu itibarla aralarında fiilen sözleşme ilişkisinin kurulmuş olduğunun kabulü gerektiği, davalının, 21.12.2006 tarihli ve 1029 sayılı EPDK kurul kararı ile onaylanarak 29.12.2006 tarihli ve 26391 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi” hükümlerine dayalı olarak söz konusu cezaları kestiği, ancak, 5326 sayılı Kabahatlar Kanunu uyarınca, bir fiilin idari yaptırıma konu
edilebilmesi için, bu fiilin kanunda açıkça tanımlanması veya kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve kuralın içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle doldurularak bu fiilin idari yaptırımı gerektirdiğinin ortaya konulması ve bu fiil nedeniyle uygulanacak yaptırımın türü, süresi ve miktarının kanunla gösterilmesinin gerekli bulunduğu, bu durumda, taraflar arasında Sistem Kullanım Anlaşması bulunmayan dönem ile ilgili olarak davacıya dayanağı olmayan para cezası kesilemeyeceği, davalı şirket tarafından tek taraflı olarak düzenlenmiş Yöntem Bildirimleri"nin de bu fiili tanımlayan bir kanun maddesi bulunmaması nedeniyle uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.606.339,34 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı.... tarafından tanzim edilen ceza faturaları nedeniyle, ihtirazı kayıtla ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Dava konusu 20.12.2012 tarihli ceza faturaları .... tarafından düzenlenmiş olup, fatuların açıklama kısmında Ocak 2007-Aralık 2009 dönemi sistem kullanım ceza ücreti yazılıdır.
29.06.2001 gün ve 24447 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren....Ana Statüsü"nün 3. maddesinin 2.fıkrasında; “Teşekkül EPK, K.H.K., ve bu Ana statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabiidir. “ denilmek sureti ile Enerji Piyasası Kanunu, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Kuruluş Statüsü ile verilen görevler dışında....nın özel hukuk hükümlerine tabi olacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla, Elektrik Piyasası Kanunu"ndan kaynaklanan görevleri yerine getirdiği esnada....özel hukuk hükümlerinden ayrı tutulmuş, idare hukuku alanına dahil edilmiştir. Bu anlamda, dava konusu işlemin.....kamusal ağırlıklı görevleri arasında sayıldığını söylemek yerinde olacaktır.
Taraflar arasında ilk olarak 13.07.2010 tarihinde sistem kullanım anlaşması imzalandığı, devam eden yıllarda da imzalanan bu anlaşmaların.... tarafından 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, EPDK tebliğleri ve ana statü gereğince hazırlandığı ancak, ihlalin tespit edildiği Ocak 2007-Aralık 2009 döneminde, taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmamasına rağmen, davalı tarafından, anılan anlaşmanın 10. maddesi ile ihlalin tespit edildiği ve Aralık 2006 tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesi gereğince, davacıya 1.606.546,08 TL ceza kesildiği anlaşılmaktadır.
233 sayılı KHK’nin 2. maddesinde; iktisadi devlet teşekküllerinin iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstereceği düzenlenmiş ise de, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 2. maddesinde sistem kullanım anlaşmasına konu kullanım tarifelerinin.... tarafından EPDK’nın onayı alınmak sureti ile hazırlanacağına ilişkin tek taraflı düzenleme yetkisi ve aynı kanunun 20. maddesinde düzenlenen sistem güvenliği açısından gerekli önlemleri düzenleyen arz güvenliği ile ilgili maddesi birlikte değerlendirildiğinde; davalı .... tarafından, davacı....hakkında, özelleştirmeden önceki döneme ilişkin olarak, Ocak 2007-Aralık 2009 tarihlerini kapsar şekilde düzenlenen ceza faturalarının, bir ticari faaliyetin yürütülmesi kapsamında değil, davalı....4628 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile verilen elektrik iletim hizmetinin sağlıklı işlemesini sağlamak amacı ile yerine getirdiği denetim görevi kapsamında tespit ettiği ihlal nedeni ile tanzim edildiği, ne faturaların tanzimi ne de faturaların dayanağı olan işlemlerin düzenlenmesi aşamasında davacının herhangi bir katkısının bulunmadığı, davalının, tüm bu işlem ve düzenlemeleri
kanunlar ve ilgili mevzuatın kendisine verdiği yetkiye dayalı olarak kamu gücü kullanmak suretiyle ve tek taraflı irade beyanı ile gerçekleştirdiği hususları dikkate alındığında, dava konusu ceza faturalarının bir idari işlem olduğunun kabulü gerekir. (Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 02.04.2014 tarih ve 2013/1806 E., 2014/616 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
Bu durumda, mahkemece, yargı yoluna ilişkin dava şartı noksanlığından, HMK"nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.