11. Hukuk Dairesi 2019/627 E. , 2020/544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/11/2017 tarih ve 2016/107 E- 2017/544 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/10/2018 tarih ve 2018/406 E- 2018/1098 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin tanınmış "NEXT" ve "NEXT" esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise müvekkili şirketin ticaret unvanının kılavuz unsuru olan "NEXT" esas unsurlu markalarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan "NEXT" ibaresini 34. sınıfta tescil ettirmek için davalı Kuruma başvurduğunu, 2014/43680 numaralı başvurunun ilanına müvekkilince adına tescilli markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, itirazın nihai olarak reddedildiğini, oysa başvuru konusu ibare ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, anılan ibare üzerinde gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davalı yanın marka başvurusunun tümden reddinin gerektiğini, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b ve 8/4 maddelerinin yanı sıra aynı KHK"nın 8/3 maddesi uyarınca da başvurunun tescil edilemeyeceğini, başvuru sahibinin, müvekkilinin yıllarca emek ve para harcayarak açtığı mağazalar ve aldığı tesciller ile tanınmış hale getirdiği "NEXT" ve "NEXT" esas unsurlu markalarını alıp kendi adına tescil ettirme girişiminde bulunduğunu, davalının kötü niyetli olarak başvuru yaptığını ileri sürerek, YİDK"nın 2016-M-1785 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile itiraza mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davaya konu ibarenin sıkça kullanılan zayıf bir marka olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin, dünya çapında tanınmış Philip Morris International Inc. şirketinin bağlı şirketi olduğunu, yüksek kaliteli tütün ve ilgili ürünlerin üretimi, pazarlaması, dağıtımı ve satışı ile iştigal ettiğini, Marlboro, Parlıament, Bond Street, Chesterfield ve NEXT markaları altında 180’den fazla ülkede ürünlerinin satıldığını, müvekkilinin NEXT markası için 34. sınıfta yer alan ve en eskisi 1984 yılına dayanan dünya çapında tescillerin sahibi olduğunu, Türkiye"de de 2004/13750 sayılı "Next" ibareli markanın müvekkili adına tescilli bulunduğunu, ibare üzerinde müvekkilinin kazanılmış hakka sahip olduğunu, davacının 34.sınıfı kapsayan markaları ile müvekkili başvurusu arasında karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılmaya neden olacak derecede bir benzerliğin bulunduğu, başvuru kapsamındaki malların itiraza mesnet markaların bir kısmının kapsamlarında da aynen yer aldıkları, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleştiği, davalı şirketin 34.sınıfta "NEXT" ibaresi üzerinde öncelikli bir hakkının bulunduğu ve mevcut marka başvurusunun, davalıya ait önceki tarihli NEXT ibareli markaların serisi niteliğinde olduğu, davacı adına tescilli "NEXT" ve "NEXT&NEXTSTAR"ibareli markaların tanınmış olarak addedilebileceği, bu tanınmışlığın 09.sınıfta yer alan uydu alıcıları başta olmak üzere bağlantılı diğer emtiaya ilişkin olduğu, davaya konu marka başvurusunun tescil edilmek istendiği 34.sınıf ile davacının tanınmışlığını ispatladığı alanların birbirlerinden oldukça farklı olması, benzer şekilde hitap edilen tüketici kesimi, dağıtım kanalları gibi nedenlerle, davaya konu marka başvurusunun 34.sınıfta tescil edilmesi durumunda, 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı, YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, davacının çok sayıda "NEXT" ibareli markası olmakla birlikte 2006/43853 sayılı "Next& NextStar+şekil", 2006/24956 sayılı "Nextstar+şekil", 2012/102484 sayılı "NEXT HOME" ve 2011/32622 sayılı NEXTWAVE" ibareli markalarının başvuru kapsamındaki 34. sınıf malları içerdiği, "NEXT" kelimesinin İngiliz dilinde sonra gelen, sonraki, gelecek anlamlarına gelen kendisinden önce veya sonra gelen kelimeleri niteleyebilecek vasıfta bir kelime olmakla ayırt edici gücünün zayıf olduğu, ayırt edici gücü zayıf olan ibarelerden oluşan markalarla ilgili iltibas değerlendirmesi yapılırken, karşılaştırmaya konu markadaki küçük değişikliklerle dahi ayırt ediciliğin sağlanabileceği, buna göre davacının yukarıda anılan "NEXT" ibareli markalarında "NEXT" unsurunun ayırt edici karakterinin zayıf olması nedeniyle başvuru markası ve mesnet markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, başvurunun yeterli ayırt ediciliğe sahip olduğunun kabulünün gerektiği, nitekim Dairemizin 11.04.2018 tarih, 2016/9483 E., 2018/2611 K. sayılı ilamında da, 34. sınıfa ilişkin "NEXT" ibareli başvurularla davacının yukarıda anılan markaları arasında iltibas bulunmadığının kabul edildiği, bu itibarla, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığından benzerlik gerekçesi ile yapılan davacı itirazının reddine ilişkin YİDK kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının itirazına mesnet "NEXT" ibareli markalarının uydu alıcıları başta olmak üzere bağlantılı diğer elektronik eşyalar üzerinde tanınmış olmakla birlikte 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesi uyarınca, bir markanın tanınmış olması, aynı işaretin farklı mal ve hizmetler üzerinde tesciline otomatik olarak engel teşkil etmeyeceği, davacı markaları ile dava konusu başvuru arasında benzerlik görülmediğinden bu markalar yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesi koşullarının değerlendirilmesine gerek bulunmadığı, bu markalar dışında kalan "NEXT" ibareleri davacı markaları ile dava konusu başvuru arasında benzerlik bulunduğunun kabulü halinde ise davacı markalarının tanınmış oldukları sektör ile 34. sınıf mallar arasında bir ilişkinin bulunmadığı, "NEXT" ibaresinin zayıf ayırt edici karakteri ve markanın tanınmışlık düzeyi gözetildiğinde, 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, öncelik hakkına dayalı olarak da başvuruya itiraz edilmiş ise de, dava konusu başvurunun kapsamında yer alan 34. sınıftaki mallar üzerinde davacı "NEXT" ibaresini kullandığını ispat edemediğinden 556 sayılı KHK"nın 8/3. maddesine dayalı olarak da davacının, dava konusu başvurunun tesciline engel olmayacağı, yine somut olayda 556 sayılı KHK"nın 8/5. maddesi uyarınca başvurunun tesciline engel bir hal bulunmadığı gibi dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunun da ispat edilemediğinden, iptali istenilen YİDK kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle mahkemece, açıklanan gerekçeler ile davanın reddine karar
verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/11/2017 tarih ve 2016/107 E.-2017/544 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ile başvuruya konu markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince isabetli şekilde taraf markaları arasında tüketiciler nezdinde iltibas oluşturacak derecede benzerlik bulunduğu takdir edilmişse de davalının 2004/13750 sayılı markası nedeniyle müktesep hakkının olduğu ve bu nedenle TPMK YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararın istinaf edilmesi üzerine inceleyen bölge adliye mahkemesi ise taraf marka işaretleri arasında tüketiciler nezdinde iltibas oluşturacak derecede görsel, sesçil ve kavramsal olarak benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermiştir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, davacının itirazına mesnet 2006/43853 nolu "Next&NextStar" ve 2006/24956 nolu "Nextstar", 2011/32622 nolu "NEXTWAVE", 2012/102484 nolu "NEXT HOME" ibareli markaları ile davalının "NEXT" ibareli başvuru markası arasında görsel, sesçil ve kavramsal olarak benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca işaretlerin benzer olup olmadıkları hususunda değerlendirme yapılırken, marka işaretlerinin baskın unsurlarıyla birlikte tüketiciler nezdinde bıraktıkları genel izlenim dikkate alınacak olup, davacı markalarında "Next" ibaresinin ön planda ve esaslı unsur olarak yer alması nedeniyle, taraf markaları arasında tescil kapsamlarında yer alan emtialar yönünden görsel, sesçil ve kavramsal olarak tüketiciler nezdinde iltibas tehlikesi oluşturabilecek düzeyde benzerlik bulunduğunun kabulü gerekirken mahkemece yazılı şekilde taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığı yönündeki değerlendirme yerinde değildir.
Öte yandan, Dairemizin 19.09.2008 tarih, 2007/7547 E., 2008/10251 K. sayılı "ECE LADY/ECE TOFF" kararında da zikredildiği üzere marka sahibinin uzun yıllardır kullandığı markasını yeni bir görünümle yeniden tescil ettirmek istemesi kazanılmış hakların korunması ilkesinin bir gereği olarak görülmektedir. Ancak başvuru sahibinin bu yöndeki kazanılmış hakkının varlığından bahsedilebilmesi için müktesep hakkına dayanak teşkil eden önceki tarihli markasının hükümsüzlük tehdidi altında bulunmaması, önceki marka ile sonraki markanın ayırt edici ve asıl unsurlarıyla tescil kapsamlarının aynı olması, sonraki tescili istenen markanın başkası adına tescilli bir markaya yanaşmaması ve son olarak marka sahibinin markasını yeni bir görünümle yeniden tescil ettirmek istemesi amacına uygun olarak önceki tarihli müktesep hak iddiasına dayanak markasını uzun süredir kullanılıyor olması gereklidir.
Şu halde mahkemece, başvuru ve YİDK karar tarihi itibariyle tescilli olmasına rağmen daha sonra iptal ve sicilden terkinine karar verilen 2004/13750 sayılı "NEXT" esas unsurlu markanın davalı taraf lehine müktesep hak teşkil ettiği kabul edilmişse de; anılan markanın davalı şirket tarafından kullanılmadığının Dairemizce yapılan temyiz incelemesinden de geçerek kesinleşen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2014/145 E., 2015/165 K. sayılı kararlarıyla sabit olduğu anlaşılmakla, kullanılmayan markaların sahibi lehine müktesep hak teşkil etmesinin mümkün olmadığı da dikkate alınarak bu doğrultuda yapılacak inceleme neticesinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde ilk derece mahkemesi kararı aleyhine yapılan istinaf isteminin gerekçe yönünden kabulüne karar verilerek karar kaldırılmasına rağmen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın mümeyyiz davacı taraf yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.