Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15085 Esas 2017/2096 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15085
Karar No: 2017/2096
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15085 Esas 2017/2096 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalı aleyhine tazminat istemiyle dava açtı. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildi. Ancak, davacı vekili, Yargıtay'a temyiz için dosyanın gönderilmesinden sonra davasından feragat etti. Temyiz edilen mahkeme kararının bozulmasına karar verildi. Feragat, davacının talepten kısmen veya tamamen vazgeçmesi anlamına gelir ve kati bir hukuk neticesi doğurur. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olarak yapılmalıdır ve karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat edilmesi gereken bölümler açıkça belirtilmelidir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 307. ve 309. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2016/15085 E.  ,  2017/2096 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Gayrimenkul A.Ş vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    Davacı vekilinin hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay"a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu kimliği tespitli 07.09.2015 günlü dilekçesi ile davadan feragat ettiği, dosyada mevcut 25.01.2008 tarihli ve 02120 yevmiye numaralı vekaletnameden, ve sunulan yetki belgesinden vekilin feragate yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyizden feragata ilişkin vekaletnamesinin sunulması için dosya mahalline iade edilmişse de karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
    6100 sayılı HMK"nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.Feragat, kati bir hükmün hukuki neticelerini doğurur.
    6100 sayılı HMK"nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek
    yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı).
    Bu nedenle kararın davacı vekilinin davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.