Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10879
Karar No: 2018/5006
Karar Tarihi: 27.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/10879 Esas 2018/5006 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/10879 E.  ,  2018/5006 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi (Müstemir Yetkili)
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davacının çalışma süresi noktasındadır.
    Somut olayda, mahkemece, davacının 22/02/2012-20/03/2013 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından ise, 11/04/2012-02/02/2013 tarihleri arasındaki çalışmanın kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacının, bir kısım sürede sigortasız çalıştırıldığı iddiası hakkındaki delili tanık beyanlarıdır. Mahkemece, itibar edilen davacı tanıklarının beyanlarının değerlendirilmesinde, tanıkların bordro tanığı olup olmadıkları hususunda bir denetleme yapılmamıştır. Anılan sebeple, tanıkların hizmet döküm cetvelleri celp edilerek, bordro tanığı olup olmadıkları belirlenmeli ve davacının sigortasız çalıştırılma iddiası noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
    Çalışma süresi bakımından ulaşılan neticeye göre de, dava konusu tüm alacaklara yönelik talepler yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
    Diğer taraftan, dava dilekçesinde davalı taraf “...” şeklinde gösterilmiş ise de, bu ifadenin işyeri unvanı olarak kullandığı, işyerinin ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davalı tarafın yanlış gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, dava dilekçesinin tebliği üzerine de ... vekili, davalı vekili sıfatıyla davaya cevap dilekçesi sunarak davayı takip etmiş ve böylece taraf teşkili sağlanmıştır. Bu halde, mahkemece gerekçeli karar başlığında, davalının “...” şeklinde yazılması gerekirken, “...” şeklinde yazılması bir diğer hatalı yöndür.
    Kabule göre de;
    Fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarında, öncelikle tanıkların, davalıya ait işyerindeki çalışma sürelerinin belirlenmesi ve görgüye dayalı bilgilerinin olması mümkün sürenin tespit edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, dinlenen davacı tanıkları beyanları arasında çalışma saatleri noktasında farklılık da bulunmaktadır. Bu halde, öncelikle davacı tanıklarının davalıya ait işyerindeki çalışma süreleri hizmet döküm cetvelleri celp edilerek belirlenmeli, hangi sürelere ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmasının mümkün olduğu tespit edilmeli, çalışma sürelerinin çakıştığı tarihler bakımından ise asgari düzeyde müşterek olan beyanları dikkate alınmalıdır.
    İhbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarında, faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılması gerekirken, söz konusu alacaklarda hüküm altına alınan bir kısım miktarlara fesih tarihinden itibaren faiz işletilmiş olması kabule göre bir diğer hatalı yöndür.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi