4. Hukuk Dairesi 2015/2181 E. , 2015/4069 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 16/01/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Davacının, davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik temyiz itirazları yönünden;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca her bir davalı için temyize konu bölümün 1.890,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davacının, bu davalılara yönelik temyiz inceleme isteğinin reddi gerekmiştir.
2- Davacının, davalı ..."e yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dava, kasten yaralama ve tehdit nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalılar tarafından yaralandığını, bu suç nedeniyle Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/238 esas sayılı dosyasında yargılanıp ceza aldıklarını, bu yargılama sırasında davalı ..."in duruşma sırasında kendisini kastederek "benim bunun üzerine ya müştekiyi dövmem ya da öldürmem gerekirdi" şeklindeki sözlerle tehdit ettiğini, bu sözlerin duruşma tutanağına geçtiğini belirterek davalı M.. D.."den 3.500 TL, diğer davalılardan 1.000"er TL olmak üzere toplam 8.500 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiş; Mahkemece, her bir davalıdan 300"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. (6098 sayılı TBK’nın 56.) maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Hükmedilecek bu para zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Kanunun taktir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Taktir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda; davacı, diğer davalılardan sadece yaralama eylemi nedeniyle, davalı ..."den ise hem yaralama hem de tehdit eylemi nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamından ve özellikle Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/238 esas sayılı dosyasının 13/09/2013 tarihli duruşma tutanağı içeriğinden davalı ..."in davacıyı tehdit ettiği, davacının şikayeti üzerine bu suçtan Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/433 esas- 2014/79 sayılı kararıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalı ..."in eyleminin niteliği, oluş şekli, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Davalı ... yönünden daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; diğer davalılarla aynı miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... yönünden BOZULMASINA, davacının diğer davalılara yönelik temyiz dilekçesinin ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.