18. Ceza Dairesi 2018/6685 E. , 2020/1084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, suçtan zarar gören, talimat duruşmasında davaya katılma iradesini ortaya koyduğu halde bu hususta bir karar verilmeyen ...’in, CMK"nın 237/2. maddesi gereğince davaya katılmasına karar verilerek dosya görüşüldü:
1- Sanıklar hakkında kasten yaralama ve sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizde,
Kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanıklar ... ile ... ve katılan ...’in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizde,
Sanığa yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ... ile katılan ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarından mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince; 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca uzlaşma kapsamına alınan TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun, uzlaşma kapsamında bulunmayan TCK’nın 119/1-c maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile birlikte işlenmesi halinde CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün bozulması şeklindeki tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK"nın 116/4. maddesi uyarınca “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” madde uyarınca cebir veya tehdit suretiyle konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun oluşabilmesi için, sanık tarafından kişilere karşı yöneltilen şiddet eylemi ile konut dokunulmazlığının bozulması arasında nedensellik bağının bulunması, şiddetin veya tehditin konut dokunulmazlığını bozma amacına yönelmiş olması ve bu amacın gerçekleşmesi için araç olarak kullanılması gerekir.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın gece vaktinde diğer sanık ... ile birlikte katılanın bahçesine araçla girmesi, sonrasında katılana yönelik olarak “aç kapıyı, seni de yakacağım, evi de yakacağım” şeklindeki sözlerle tehdit etmesi ve evin giriş kapısını tekmeleyerek içeriye girmesi şeklinde eylemlerinin birbirini takip ettiğinin anlaşılması karşısında, tehdit sözlerinin konut dokunulmazlığının ihlali suçunun unsuru olduğu, bu itibarla sanığın eyleminde TCK"nın 116/4. maddesindeki iki nitelikli halin birleştiği gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve katılan ...’in temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.