20. Hukuk Dairesi 2019/5908 E. , 2020/933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 107 ada 148 parsel sayılı 1010,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde davalılar murisi adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi dava konusu taşınmazın arazi kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edildiğini, idarelerince tespite itiraz edilmesi üzerine ... Kadastro Mahkemesinin 1997/50 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 10/05/2000 tarihinde kesinleştiği, ancak söz konusu taşınmazla ilgili Orman Yönetimi ile aynı gün, ... Kadastro Mahkemesinin 1997/155 Esasına kaydedilen ve davacısı ..., davalısı Maliye Hazinesi olan başka bir dava açıldığı, mahkemece bu iki dosya birleştirilmeden ayrı ayrı yürütüldüğü ve bu dosyanın Yargıtay bozmasından aldığı esas ile ve mahkemenin 12/07/2002 tarih, 2001/7 Esas - 2002/204 Kararı ile sonuçlandığı ve dava konusu taşınmazın davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, yapmış oldukları araştırmada gerçek kişi adına tescile ilişkin kararın daha sonraki bir tarihte kesinleşmesine rağmen taşınmazın orman olduğuna ilişkin kesinleşmiş kararla ilgili dosyanın tapu sicil müdürlüğü tarafından kadastro tutanağının aslının bulunmaması nedeniyle ... Kadastro Mahkemesine iade edildiği ve ilgili dosyanın halen mahkeme kaleminde beklediği ve bu nedenle taşınmazın orman vasfı ile tapu tescil işleminin gerçekleştirilemediği ve taşınmazın şahıs adına tescil edildiği, taşınmazın 1958 tarihli memleket haritasında ve hava fotoğraflarında da ormanlık alan içinde kaldığından bahisle dava konusu taşınmazın ölü tapu maliki adına mevcut tapusunun iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 99 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 17/08/1993 tarihinde ilan edilmiştir.
Mahkemece taşınmazın eski tarihli hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu, batısındaki ve güneyindeki orman parselleriyle bütünlük arz ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, dosya
arasında
bulunan orman tahdit evraklarına göre yörede 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu yapılmış ve ilan edilerek kesinleşmiştir. Kural olarak bir yerde orman kadastrosu yapılıp kesinleşmiş ise taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesinleşmiş orman kadastrosuna göre belirlenmelidir. Ancak, mahkemece kesinleşmiş orman kadastro haritası ve tutanaklarına göre inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
O halde, mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, yörede 99 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanuna göre yapıldığı ve 17/08/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orijinal renkli orman kadastro harita örneği ile başka orman kadastrosu, 2/B uygulaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise bu çalışmalara ait yukarıda değinilen belgeler getirtilip, 1993 yılında yapılan orman kadastrosuna davalı kişiler tarafından dava açılıp açılmadığı mahkeme kalemlerinden ve orman yönetiminden araştırılarak, gelen cevap dosya arasına alındıktan sonra; önceki keşiflerde görev almış bilirkişiler dışında, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı kurumları bünyesinde çalışmayan bir uzman orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi bilirkişi ve bir harita mühendisi, bulunmadığı taktirde bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve kadastro paftası uygulattırılmalı; taşınmazın konumu uzman ve fen ehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli; oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Değinilen yön gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.