23. Hukuk Dairesi 2015/5919 E. , 2016/3804 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-birleşen dosyada davacı vekili avukat ... ile davacı-birleşen dosyada davalı vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı ....arasında 09.04.2012 tarihli “Kat Karşılığı İnşaat Yapımı Ortaklık Sözleşmesi” bulunduğunu, buna göre davalının dava dışı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yaparak, sözleşmelere konu imalat işinin davacıya devredileceğinin, davacının da inşaatları yapacağının kararlaştırıldığını, bu çerçevede davalı ile dava dışı kısıtlı.... vasisi ile yapılan sözleşmenin teminatı olarak 35.000,00 TL"lik teminat mektubunun davalıya verildiğini, teminat mektubunun paraya çevrildiğini, anılan kısıtlı vasisi ile yapılan sözleşmenin ise diğer arsa sahipleri ile sözleşme yapılmaması nedeniyle feshedildiğini, davalının arsa sahipleri ile sözleşmeler yaparak taşınmazları davacıya teslim etmemesi nedenine bağlı olarak sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek, teminat mektubu nedeniyle doğan davacı zararı olan 35.300,00 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeyi haksız feshedenin arsa sahipleri ile görüşerek 140 M2 yerine 160 m² daire vereceğini taahhüt eden davacı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen .... arasında 09.04.2012 tarihli “Kat Karşılığı İnşaat Yapımı Ortaklık Sözleşmesi” bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında bulunan arsalara ilişkin sözleşmelerin altı ay içerisinde yapılarak davalıya teslimi planlanır iken, davalının süresinden önce sözleşmeyi haksız feshederek davacıyı kardan yoksun bıraktığını ileri sürerek, şimdilik 40.000,00 TL"nin temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin feshine davacının neden olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
.../...
S.2.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekle tabi olduğu ve adi yazılı yapıldığı, bu nedenle de geçersiz olduğu, aldıklarını vermekle mükellef oldukları, birbirlerini ifaya zorlayamayacakları, asıl davada davacının geçersiz sözleşme kapsamında davalının paraya çevirdiği teminat mektubu karşılığı 35.000,00 TL ödediği ve birleşen davada davacının zararının bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 35.000,00 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı .... vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan ve bu sözleşme kapsamında davalı .... yararına verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedenine dayalı alacak, birleşen dava ise, adi ortaklık sözleşmesinin haksız feshi nedenine dayalı tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında “Kat Karşılığı İnşaat Yapımı Ortaklık Sözleşmesi” vardır. Bu sözleşme hükümleri incelendiğinde, ....., dava dışı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yapacak, ..."nin arsa sahipleri ile yaptığı sözleşmeye konu binaları imal edecektir. Bu saptama nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşme, “Adi Ortaklık Sözleşmesi” olup, mahkemece, hatalı değerlendirme yapılarak, taraflar arasındaki sözleşmenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu ve resmi şekle tabi olduğu gerekçesine yer vermiştir.
TBK"nın adi ortaklığa ilişkin 620 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir.
Bu durumda, mahkemece, asıl ve birleşen davaların, taraflar arasında ve geçerli olan adi ortaklık sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenerek bir karar verilmesi, yine asıl davada tarafların haklılık durumları ve adi ortaklık sözleşmesi ile kararlaştırılmış ise paylaşım oranı saptanarak bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı İmsaş Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı-birleşen davada davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.