Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18826 Esas 2019/3294 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18826
Karar No: 2019/3294
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18826 Esas 2019/3294 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18826 E.  ,  2019/3294 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekildir. Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 38’inci maddesinde davaya ehliyetin Medeni Kanun ile belirlendiği belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 48’inci maddesi hükmüne göre tüzel kişiler hak ehliyetine sahiptirler ve dolayısıyla davada taraf olabilme ehliyeti de ancak, tüzel kişiliği bulunan yapılanmalar için geçerlidir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyetinin de son bulacağı tartışmasızdır. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olduğundan hâkimin bu hususu re’sen göz önünde bulundurması zorunludur.
    506 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
    Davaya konu somut olayda; davacının 26.11.2011-14.12.2014 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığının tespiti istemli davada, dosya kapsamından davacı tarafından imzalanan 05.01.2011-05.03.2012 arasında dava dışı...... adına düzenlenmiş sevk irsaliyelerinin olduğu, anılan dava dışı şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği ve davalı şirket ile birbirinden farklı tüzel kişiliklerinin mevcut olduğu, dava konusu dönemde davacının çalışma olgusunun var ise hangi şirket bünyesinde mevcut olduğunun ve aralarında ne tür bir bağ olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, dava dilekçesinde, davalı olarak ......’nı gösterildiği anlaşılmıştır.
    Bu tür davalarda elde edilecek hükmün, sigortalıyı çalıştıran işverenin hak alanını da ilgilendirdiği ve onun yönünden bir takım sorumluluk ve yükümlülükler doğurabileceği belirgin bulunmakla, işverenin davalı Kurumla birlikte zorunlu dava arkadaşı konumunda yer aldığı ve kendisine de husumet yöneltilmesi gerektiği açıktır. Bu bakımdan; dava dışı...... Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124"üncü maddesi de nazara alınarak yasal yöntemine uygun biçimde davaya katılımı sağlanmalı, göstereceği tüm kanıtlar toplandıktan sonra yapılacak değerlendirme üzerine elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair hususlar incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.