Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/987
Karar No: 2018/3199
Karar Tarihi: 09.04.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/987 Esas 2018/3199 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, motorlu araç trafik belgesinde sahte muayene işlemi düzenleyerek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada mahkumiyete çarptırıldı. Ancak suçun işlendiğine dair kesin delil bulunmaması ve sanığın adli sicil kaydında yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilamın olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi. Ayrıca, suça konu belgenin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi, suç tarihinin yanlış yazılması ve hak yoksunluklarına hükmedilmemesi nedeniyle mahkeme kararı yasaya aykırı bulundu ve bozuldu. Kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. ve 1. fıkraları yasal dayanak olarak belirtildi.
11. Ceza Dairesi         2016/987 E.  ,  2018/3199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında temyiz dışı sanık ...‘in üzerine kayıtlı ... plaka sayılı araca ait motorlu araç trafik belgesinin arka yüzündeki 10.12.2011 tarihli araç muayene işlemini sahte olarak düzenlemek sureti ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda, temyiz dışı sanık ...‘i hatırlamadığını, aracının tamir ve bakımını işyerinde yapmış olabileceklerini, ancak bu şahsın iddia ettiği üzere motorlu araç trafik belgesi üzerindeki muayene yazısını yazmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmemesi, ... Kriminal Polis Laboratuvarı‘nın 13.05.2013 tarihli ekspertiz raporuna göre, suça konu belge üzerindeki imza ve yazıların sanığa ait olduğunu gösterir nitelik ve yeterlilikte uygun kaligrafik-grafolojik bulgu tespit edilemediğinin bildirilmesi karşısında, araç sahibi olan temyiz dışı sanığın atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanları dışında sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeterli ve kesin delil bulunmadığı halde, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a)Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilam mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 19.02.2008 tarih ve 346-25 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği gözetilmeden, hükmolunan hapis cezası yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşması nedeniyle ertelenen sanık hakkında, ""daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar bulunduğu anlaşıldığından, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun hukuki anlam ve sonuçları da göz önünde bulundurulduğunda bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından“ bahisle yetersiz gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    b)Adli Emanetin 2013/20 sırasında kayıtlı suça konu belgenin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
    c)Suça konu belgenin düzenlendiği “10.12.2011“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “14.12.2012“ şeklinde yanlış yazılması,
    d)Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi