Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/44464
Karar No: 2016/1847

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/44464 Esas 2016/1847 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/44464 E.  ,  2016/1847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı-... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan her iki tarafın bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL. harcın davacıdan, 4,00 TL harcın davalı-..."dan alınmasına, 27/01/2016 gününde davacı yönünden oybirliği ile, davalı-... yönünden oyçokluğuyla karar verildi.
    (Muhalif) (Muhalif)



    MUHALEFET ŞERHİ

    Dava, tüketici kredi sözleşmesinden doğan alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulü ile 16.356,39 TL.nin yasal faizi ile davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı banka ile davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce davacının temyiz itirazının “oybirliği” ile, davalı ..."ın temyiz itirazının “oy çokluğu” ile reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir.Sayın çoğunluk ile farklı düşündüğümüz husus; mental reterdasyon bozukluğu nedeniyle vesayet altında bulunan davalının davacı banka ile imzaladığı tüketici kredi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliğinin olup olmayacağı ve sonuç doğurup doğurmayacağı noktasındadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 10. maddesinde “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyetinin olduğu”, 13. maddede “yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkesin, bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahip olduğu” 14. maddede “ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti olmadığı”, 15. maddede “kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiillerinin hukuki sonuç doğurmayacağı”, 16. maddede ise “ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri” gösterilmiştir. Aynı kanunun 405. maddesinde “akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı” hususunda düzenleme yapılmış, 410. maddede “kısıtlama kararının kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan edileceği, kısıtlamanın, iyiniyetli üçüncü kişileri ilandan önce etkilemeyeceği” hükmüne yer verilmiştir.
    Dosya kapsamından; davalı ..."ın Balıkesir nüfusuna kayıtlı olduğu ve aynı yerde ikamet ettiği,... özürlü kadrosundan ... olarak işe alınarak hafif nitelikteki bahçe işlerinde çalışmakta olduğu, ancak zekasının kişisel bakım ve onarımını sağlayacak düzeyde olmamasından dolayı ... mahkemeye yazdığı yazı ihbar kabul edilerek, mahkemece alınan...Kurulunun 9.11.2004 tarihli raporu ile “mental reterdasyon”(zeka geriliği) rahatsızlığı nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1303 e.-2006/33 k. sayılı kararı ile TMK.nun 405. maddesi uyarınca kısıtlandığı, (kısıtlı hakkında daha önceden düzenlenen 1992 tarihli raporda da aynı rahatsızlıktan dolayı hafif bedeni işlerde çalıştırılabileceğinin saptanmış olduğu) ağabeyi olan diğer davalı ..."ın vasi olarak atandığı, vesayet altına alınma kararının kısıtlının yerleşim yerinde ilan edildiği ve nüfus kütüğüne işlendiği, hüküm tarihinden bu yana adı geçenin vesayet altında olup, ağabeyi ..."nın da vasilik sıfatının mahkemece uzatılarak devam etmekte olduğu, davacı bankanın... şubesince 2012 yılında kısıtlıya toplam 15.000 TL.lik tüketici kredisi kullandırıldığı, ilk taksidin ödenip diğer taksidin ödenmemesi üzerine bankanın telefonla borçluya ulaşmaya çalıştığı, vasinin bu suretle durumu öğrenince ilgili şubeye şifahen başvurarak borçlunun vesayet altında olduğunu bildirdiği, borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda gösterilen hüküm ve veriler ışığında olaya bakıldığında : Davalı ... hakkında mahkemece verilen 2006 tarihli kısıtlılık kararı, adı geçenin nüfus ve yerleşim yeri olan ..."de hem ilan edilip, hem de nüfus kütüğüne işlenmek suretiyle aleniyet kazanmış olup, Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince 3. kişileri bağlayıcı hale gelmiştir.Buna rağmen; davacı banka şubesinin basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne uymadan, mental reterdasyon bozukluğu olan kısıtlı hakkında yeterli araştırma yapmadan ve herhangi bir teminat veya kefalet de aramaksızın sözleşme tarihi itibariyle yüklü sayılabilecek miktarda parayı kredi olarak kullandırmasında kusurlu davrandığı, kendi kusuru ile davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olduğu, buna göre davacının kendi kusurundan doğan zarara katlanması gerektiği, öte yandan vasinin kredi sözleşmelerinde imzası olmadığı gibi sözleşmelere herhangi bir onay ve icazet vermediği, hatta durumu öğrenir öğrenmez bankaya başvurduğu, kısıtlının yaptığı hukuki işlemin temelde geçersiz olduğu ve Medeni Kanunun yukarıda gösterilen 15.maddesi uyarınca hukuki sonuç doğurmayacağı, dolayısıyla geçersiz sayılan bu sözleşmeden dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı, bu itibarla davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
    Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının davalı ... yönünden bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun bu davalı ile ilgili hükmün onanması yolundaki kararına katılmıyoruz.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi