17. Hukuk Dairesi 2017/1568 E. , 2018/952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin murisi ..."ın 22/10/2010 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, ...plaka sayılı araca çarptığını ve muris ..."ın vefat ettiğini, kazaya karışan aracın kaza tarihinde zorunlu trafik sigortasının olmaması nedeni ile, müvekkilinin zararının Güvence Hesabından karşılanması gerektiğini, fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, talebin zaman aşımına uğradığını, davanın kazaya karıştığı açıklanan ... plaka sayılı araç işletenine, sürücüsüne ve ... plaka sayılı aracın trafik sigortacısına ihbar edilmesi gerektiğini, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine kendisine ödeme yapılıp ibraname alındığını, davacı tarafın varsa zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olup, kazanın oluşumunda davacının murisinin kusur oranının indirilmesi gerektiğini, tazminat hesabının uzman bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kabulü ile, 60.285,99 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine air karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası sonucu davacıların desteğinin vefatı nedeniyle maddi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.Davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını savunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK"nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK.nun 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.Ayrıca zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.Somut olayda davalı vekili, vefat edenin motosiklette yolcu olduğunu, hatıra binaen taşındığını, ayrıca kask takmadığını belirterek, kusurunun bulunduğunu savunmuştur. Davacı karakol ifadesinde, müteveffa eşinin sebze meyve haline gitmek için komşusu motosiklet sürücüsü Mehmet Durmuş’la birlikte yola çıktığını beyan etmiştir. Kaza sonrası düzenlenen otopsi raporunda müteveffanın genel vücut ve kafa travmasına bağlı kemik kırığı ve büyük damar yaralanması sonucu vefat ettiği belirtilmiştir. Olay yeri tespit tutanağına göre desteğin kask taktığına dair bir açıklama yoktur. Ancak sürücünün kaskı olmadığı belirtilmiştir.Buna göre mahkemece, bu savunmalar üzerinde durulmalı ve tarafların delilleri toplanarak BK’nın 43. ve 44. maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği hususunda karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek, kabul edilmesi halinde ayrı ayrı hatır taşıması ve müterafık kusur için %20 oranında indirim yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ...(PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Dosyada 07.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda, PMF 1931 tablosuna göre muhtemel yaşam süresi tespit edilmiş ve hesaplama yapılmıştır. Davacı kaza tarihi itibariyle 52 yaşındadır. Bakiye ömür süresinin 21 yıl olması gerekirken 24 yıl olarak kabul edilip hesaplama yapılması doğru olmamış, kararın davalı lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.