BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/10 Esas 2022/78 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2022/10
Karar No: 2022/78
Karar Tarihi: 28.01.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/10 Esas 2022/78 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/10
KARAR NO : 2022/78
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 05/01/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkilinin ..... Ambalaj ve Tekstil Ürünleri Sanayi Ticaret LTD.'nin kurucularından olup şirket ortağı olduğunu, ..... Ambalaj ve Tekstil Ürünleri Sanayi Ticaret LTD. 2005 yılında kurulduğunu, şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ..... sicil numarasına kayıtlı bir limited şirket olduğunu, ancak 24 Şubat 2015 yılında şirket resen terkin edilerek Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiğini, şirketin merkezi ve adresinin ...., ... Cad. ... Center No:... olduğunu, daha sonradan yapılan araştırmalarda tasfiye işlemlerinin ve resen terkin usulüne uygun olmadığını, gereği gibi tamamlanmadığının anlaşıldığını, şirketin gayrifaal olması üzerine resen terkin işlemi gerçekleştirildiğini, şirket adına kayıtlı bir araç bulunmadığını, İstanbul-Tuzla trafik tescil müdürlüğüne kayıtlı ... şasi numaralı, ... motor numaralı, ... plakalı bir adet ..., ... Dizel bir araç şirket üzerine kayıtlı olduğunu, söz konusu aracın satış ve devir işlemlerinin yapılarak ek tasfiye işleminin gerçekleştirilmesini, şirketin bu işlem için geçici olarak vergi kimlik numarası alınması gerektiğini, şirketin resen terkin edilmesine rağmen şirket üzerine kayıtlı araç bulunmadığından söz konusu aracın satış ve devir işlemlerinin yapılması için ek tasfiye işleminin yapılması gerektiğini, mahkemece araç satış ve devir işlemi için şirketin geçici olarak ihya edilmesini ve tasfiye işlemini gerçekleştirmek için şirket ortaklarından ve şirketin en yetkili müdürü olan davacı asil ....'i (TC:... Adres: .... Mah. .... Cad. No:... İzmit/Kocaeli) yetkilendirmesini, tasfiye memuru olarak atayarak Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce re'sen terkin edilen şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün dosya içerisindeki kayıtları incelendiğinde; .... sicil nosunda kayıtlı ..... AMBALAJ VE TEKSTİL ÜRÜNLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 17/11/2014 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ" uyarınca resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Zeytinburnu ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK'nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK'nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü "Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir." şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK'nın geçici 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiğini ancak şirketin üzerine kayıtlı aracın bulunduğunu,bu aracın satış işlemlerinin ve ek tasfiyesinin tamamlanması gerektiğini, bu nedenle sicil müdürlüğünün işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de, dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davalı sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine,karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca açılacak olan ihya davasının anılan maddenin 15. Maddesinin son cümlesi uyarınca silinme tarihinden itibaren 5 yıl için de açılması gerekli olup davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 320,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.28/01/2022
Başkan ....
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Katip ..
☪e-imzalıdır.☪
