Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu .......................... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ve takip talebinde borçlunun iki ayrı adresi (................................................) ve (...............................................) şeklinde yazılıp gösterilmiştir. Her iki adrese de icra müdürlüğünce 01.08.2007 tarihinde örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği çıkarılmış ve ödeme emirleri borçlunun ................................adresinde 02.08.2007 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre; ....................................adresinde ise 08.08.2007 tarihinde adı geçenin bizzat kendisine tebliğ edilmiştir.
Bu durumda borçluya takip talebine uygun biçimde iki adet ödeme emri gönderildiği için sonraki tarihli ve adı geçene bizzat tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin (08.08.2007) esas alınarak itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekir.
O halde, itirazın esası incelenip işin sonuçlandırılması gerekirken mahkemece önceki tarihli tebligata göre istemin süreden reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.