Esas No: 2019/1559
Karar No: 2019/1650
Karar Tarihi: 19.12.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1559 Esas 2019/1650 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1559
KARAR NO : 2019/1650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2019
NUMARASI : 2018/500E. 2019/246K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı asil ve davacı vekilinin dava dilekçelerinde özetle; davacı ile eski ortağı dava dışı ... dava konusu cihazı davalıdan birlikte satın aldıklarını, davalının cihazı tanıtırken cihazın orjinal ve sıfır olduğunu, iki yıl da garantisinin bulunduğu belirterek pazarladığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre satış bedelinin 45.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu satış bedelini müvekkili ve dava dışı ... 10.000,00 TL'si peşin geri kalan tutarı taksitler halinde davalıya ödemeyi kararlaştırdıklarını, dava dışı ... taksitlerin bir bölümünü ödedikten sonra ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin faaliyetlerine tek başına devam ettiğini, cihazın arızalanması nedeniyle cihazın üreticisi firma ile mail yolu ile iletişime geçtiklerini, kendilerine verilen cevapta dava konusu cihazın orjinal olmadığının bildirildiğini, huzurdaki davada ayıplı malın satış bedelinin iadesinin talep edildiğini, dava değerinin ise 35.000,00 TL. olduğunu belirterek davanın kabulünü, bu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüketici olmadığını, müvekkilinin ise üretici firma veya ihtalatçı firma olmadığını, müvekkilinin iş yerini kapatarak elindeki cihazları ikinci el olarak dava dışı ... sattığını, toplam beş adet cihazı 29.750 TL'ye sattığını, davacının dava konusu cihazı hatalı kullanım nedeniyle bozduğunu, cihazın ana kartını yaktığını, cihazın hafızasının, yani beyninin yüklü olduğu flashdisc'i düşürüp üzerine basarak kırdığını ve kullanılamaz hale getirdiğini, kararlaştırılan taksitleri ödemeyerek bizzat davacının müvekkili davalıyı mağdur ettiğini, ikinci el olarak sattığı cihazdan sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında; "...Tarafların her ikisi de tacir olmadığından, satış sözleşmesine konu mal ticareti terk eden gerçek kişinin şahsi mal varlığına dair 2. el bir menkul olduğundan, her iki taraf yönünden ortada ticari bir iş olmadığından, somut uyuşmazlık TTK'nun 4. maddesinde sayılan hiçbir iş kapsamında da olmadığından; ayrıca ortada TTK'nda düzenlenen mutlak ticari dava da bulunmadığından, bu kapsamda TTK'nın 5/3 maddesi gereği uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından; HMK 115/2 maddesi gereğince davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli mahkemenin HMK 1. ve 2. maddeleri gereğince genel görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna..." karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlamış, ayrıca, somut olayda her iki tarafın da tacir olup, dava konusu cihazın ticari işletme niteliğindeki güzellik merkezinde kullanılmak üzere alındığını, dolayısı ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, Taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre 45.000 TL olarak belirtilen satış bedelini müvekkili ve dava dışı ... 10.000 TL peşin olmak üzere geri kalan tutarı taksitler halinde davalıya ödeyeceğini, dava dışı ..., taksitlerin bir bölümünü ödedikten sonra güzellik merkezindeki hissesini müvekkiline devrettiğini ve müvekkilinin işletmesinde tek başına faaliyet göstermeye devam ettiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesine konu emtianın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel iadesi davasıdır.İlk derece mahkemesince, davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK'nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olmalı (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı yönünde düzenlenme (mutlak ticari dava) olmalıdır. Dosya kapsamına göre, her ikisi de gerçek kişi olan tarafların tacir olduklarını ispatlayan herhangi bir delil sunulmadığı görülmektedir. Davalı ...'in sadece şirket ortağı olmasının kendisine tacirlik sıfatı vermediği bilinmekle ekli belgelerden davacının, esnaf işletmesini aşar şekilde tacir olduğu sonucuna da ulaşılamamaktadır. Davanın mahiyeti itibariyle nispi ticari dava tanımına da uymamaktadır. O halde somut uyuşmazlık ticari dava niteliğinde kabul edilmemelidir.Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanun'un amacı içerisinde, taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir tüketici işleminin olması gerekir. Bunun için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafında ise satıcı sağlayıcı tanımına uyması gerekir. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder. Anılan Kanunun 73/1.maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda, satıma konu makinelerin mesleki amaçla kullanılabilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla, davacının tüketici olduğundan söz edilemeyeceğinden, tüketici mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda görevli mahkemenin, genel görevli asliye hukuk mahkemesi olduğu kanaatine varılmaktadır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK'nın 20. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 19/12/2019