Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 17/10/2007 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine, 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkraya göre; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Yine Tebligat Kanunu"nun aynı Kanun ile değişik 35/2. maddesine göre; adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği "ve" adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde bu maddeye göre tebligat yapılır.
Davalılardan ... ve ... adına gerekçeli karar tebliğinin UYAP sisteminde eski mernis adresi olarak kayıtlı adreslerine yapıldığı, fakat her iki davalının da sistemde kayıtlı mernis adreslerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca davalılardan ..."un mernis adresi olarak kayıtlı adresinin yurt dışı adresi olduğu, bu adrese ilk aşamada mahkemece karar tebliğinin yapılması için işlemlere başlandığı fakat daha sonra davalının ceza mahkemesinde alınan savunmasında beyan ettiği adresine direkt olarak Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre karar tebliğinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca, adı geçen davalılar adına kayıtlı mernis adreslerine mahkeme gerekçeli kararının ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin tebliğinin sağlanması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 01/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.