Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/44727
Karar No: 2016/1806
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/44727 Esas 2016/1806 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/44727 E.  ,  2016/1806 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı ..."ün diğer davalı hastanede göz doktoru olduğunu, göz torbalarında kızarıklık, sarkıklık ve göz içerisinde kızarıklık buna bağlı kaşıntı şikayetiyle davalı doktora muayene olduğunu,alerjisi olduğunu ifade etmesine rağmen göz kuruluğu teşhisi ile kendisine cortimycine göz pomadı isimli ilacı yazdığını, ilk kullanımdan 10 dakika sonra gözlerin baskı ile çıkmasına benzer bir durumla göz diplerinde ağrılar ve yanma başladığını, göz çevresinde morluklar oluştuğunu, tekrar muayene olduğunda cilt hastalıkları uzmanına gitmesi geretiğinin söylendiğini, başka bir sağlık merkezinde muayene olduğunda kirpik dibi iltihabı olduğunun belirlendiğini verilen ilacın deri inçelmesine neden olduğunun söylendiğini ,davalı doktorun dikkatsiz ve özensiz tedavisi sonucunda yüzünde deri yanıkları ve buna bağlı olarak da göz cevresinde morarmaların deri incelmesinin meydana geldiğini, davalıların gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeyerek, kusurlu davrandığını, diğer davalı Hastanenin de, istihdam eden sıfatıyla sorumlu olduğunu, manevi yönden çöküntüye uğrayıp, ruhsal bütünlüğünün ağır şekilde ihlale uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL manevi, 1000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişdir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
      Mahkemece, 2. ... İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, hastane ve doktorun kusurunun bulunmadığının açıklanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
      Dava, davacının davalı doktora göz torbalarında kızarıklık, sarkıklık ve göz içerisinde batma ve buna bağlı kaşıntı şikayeti ile başvurduğu, doktorun kusuru nedeniyle uygulanan yanlış tedavi sonucunda, yüzünde deri yanıkları ve buna bağlı olarak göz çevresinde morarma ve deri incelmesinin meydana gelmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık tedaviye gerçekleştiren davalı doktorun, davacıda oluşan deri yanıkları ve göz çevresindeki morarmalar ve deri incelmesinde hukuka aykırı bir eyleminin, kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK.386, 390 md)
      Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK.390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1) o nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafifte olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor tıbbi calışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek hastanın durumuna deger vermek, tip biliminin kurallarını gözetip uygulamak tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor ufak bır tereddüt gosteren durumlarda bu tereddüdu ortadan kaldıracak arastırmalar yapmak ve orada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini gözönünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı en emin yolu tercih etmelidir. Gerçekte de mesleki bir iş gören; doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titiz, özen göstermeyen bir vekil, BK. 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.
    Somut olayda, davacının, davalı doktora muayene olması sonucunda göz çevresinde oluşan morarma ve deri incelmesi sonucunda davalı doktorun kusurlu olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece, ... 2. İhtisas Kurulundan alınan 18.12.2013 günlü raporda, ……akne rozasea hastalarında meibomit ve göz kuruluğunun sık görülen rahatsızlıklar olduğu, tedavi amacıyla cortymicine pomad kullanımının tıp kurallarına uygun olduğu, hastanın göz kapaklarında oluşan lezyonların cortymicine pomad kullanımına bağlı olduğunun kesin tıbbi dellilerinin bulunmadığı, söz konusu reaksiyonların herhangi bir allerjen ile temas sonrası oluşabileceği, ilgili hekimin gerekli özeni gösterdiği, göz ve çevre dokularda klinik tablonunu ortaya çıkmasında atfi kabil tıbbi kusur yada ihmali tespit edilemediği mütalaa edilmiştir. Davacı, hastalığının akne rozasea değil, kirpik dibi iltihabı olduğunu tedavilerinin farklı olduğunu ileri sürerek verilen pomadın yanlış olduğundan bahisle eldeki davayı açmış olmasına göre hükme esas alınan ... raporunda bu hususlar üzerinde hiç durulmamıştır. Bu haliyle rapor inandırıcı ve tatminkar olmaktan uzaktır. Hal böyle olunca hükme esas alınan ... 2. ihtisas kurulu  raporuna itibar edilip, hüküm kurulmaz. O halde mahkemece yapılacak iş; üniversitelerin ilgili anabilim dallarından seçilecek konusunda uzman bilirkişilerden oluşmuş bir kurul aracılığı ile dosyadaki hastanede tutulmuş dosya ve kayıtlar taraf savunmaları tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yapılması gerekenle yapılan müdahale ve tedavinin ne olduğu, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda doktor hatası olup olmadığını gösteren nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar vermektir. Eksik inceleme ve mevcut delileri değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
     SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi