Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1019
Karar No: 2018/3188
Karar Tarihi: 09.04.2018

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1019 Esas 2018/3188 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2016/1019 E.  ,  2018/3188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın katılana aralarındaki gayrimenkul satış vaadine istinaden teminat olmak üzere gerçekte var olmayan... İnş. Tic. A.Ş. isimli şirket tarafından düzenlenmiş gibi görünen suça konu sahte bonoları vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında suça konu bonoları o dönem ortağı olan ve şirket işlerini yürütümesi için vekalet verdiği ... isimli şahsın kendisine verdiğini, sahte olduklarını bilmediğini beyan ederek suçlamaları kabul etmediği, ...‘un yargılama aşamasında mahkemece beyanına başvurulmadığı, dosya içerisinde mevcut 10.02.2005 tarihli katılan ve sanık tarafından imzalanan daire satış sözleşmesi suretinde katılan tarafından daire bedeli olan 40.000 TL‘nin ödendiği, bunun karşılığında sanığın da katılana 50.000 TL tutarında teminat senedi vereceğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu bono asılları duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına geçirilerek, yasal unsurları taşıyıp taşımadıkları ve aldatma kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp tartışılarak, belge asıllarının denetime olanak verecek biçimde dosya içerisinde bulundurulması, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 03.03.1998 tarih ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle, suça konu bonoların önceden doğan borç nedeni ile verilip verilmediği hususunun sanık ile katılandan yeniden sorularak, aralarındaki ticari ilişkiye esas bilgi ve fatura gibi belgelerin araştırılması, ...‘un mahkemece usulüne uygun olarak duruşmaya celbi ile sanığın savunması doğrultusunda tanık olarak beyanına başvurulması, suça konu bonolar üzerindeki keşideci kısmında yer alan imza ve yazıların ...‘un eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, suça konu bonoların katılana farklı tarihlerde verilip verilmedikleri tespit edildikten sonra, aynı anda verilmeleri durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının, sahte belge sayısı dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
    b)5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda, suçun işleniş biçimini, suç işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nın "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla, kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, sözü edilen ilke ve hükümlere uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; somut olarak gerekçeleri açıklanmadan "suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer,suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, sanığın güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak" şeklinde bir kısım yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilip alt sınırdan uzaklaşılması ile yine sanık hakkında yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilip somut olarak nedenleri açıklanmadan TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması,
    c)Adli emanetin 2013/898 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilirken, müsadereye ilişkin TCK‘nın 54. maddesinin de yazılması suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
    d)Her iki suç yönünden de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi